6 Ekim 2014 Pazartesi

Tüm İslam aleminin katliam bayramını kınıyorum! Siz et yemiyor musunuz? ...

Tüm İslam aleminin katliam bayramını kınıyorum!

Siz et yemiyor musunuz?


Yiyoruz elbette. Hayvanlar bitkileri ve birbirlerini yiyerek beslenir, insanlar da bitki ve hayvanları yiyerek beslenirler, ayrıca havyalar da insan da zarar görmemek, korunmak için de birbirlerini öldürebilirler, doğanın kanunudur bu. Ancak et yemek için hijyen koşullarda usulüne uygun olarak ve anestezi gibi gerekli tıbbi önlemlerle hiç acı çektirmeden hayvan kesmek ayrı, sırf tanrı emri diye, tanrıya rüşvet olarak, cehenneme gitmemek, cennete gidebilmek için, kendi yarattıkları Tanrı ve din adına, hayvanlara cansızmış gibi davranarak, kanının akması için özellikle acı çektirerek, çoluk çocuğun önünde, işin ehli olmayan kişilerce kan revan halde, hayvanın ve insanların psikolojisini felç ederek, kurban kesmek ayrıdır. (‘’Kurbanın kesilirken üçayağının bağlanması bir ayağının ise kesilme sırasında çırpınması için serbest bırakılması ve en önemlisi boğazının belirli bir yere kadar kesilip, can çekişmesi için bir süre omuriliğinin kesilmeden bırakılması gerekiyormuş. Böyle yapılmasının nedeninin de kalbin durmayıp kanı boşaltması için yapıldığı söyleniyor Hiç kimse bunun doğru olmadığını söylemiyor ya da söyleyemiyor.’’ Prof. Dr. Ali Demirsoy)

Bilim, gelişmişlikle orantılı olarak hayvanların da duyguları, karakterleri, psikolojileri olduğunu ortaya koyduğu gibi bunu hayvanları gözlemleyen herkes de görebilir. Hayvanların duygularının, psikolojilerinin olmadığını savunanlar, onlara cansızmış gibi davrananlar hayvanların ruhlarının olmadığını savunan dinsel inançlılardır. Bu düşünce artık eskide kalmış, bilim bunu çürütmüştür. Bilim, hayvanların yalnızca içgüdüleriyle davranmadığını, zekalarını ve öğrendiklerini kullandıklarını, onların da insanlar gibi acı, korku, şaşkınlık, sevinç, sevmek, sinirlenmek, kin gütmek gibi duyguları olduğunu ortaya koymuş durumdadır.

Bu dünya yalnızca insanlara ait değildir, aynı zamanda hayvanlara da aittir , onların da yaşama, işkence görmeme, acı çektirilmeme gibi hakları vardır.
İnsan da bir hayvandır ve diğer hayvanlardan farkı, yalnızca onlardan daha zeki olmasıdır. İlkel aklıylaTanrıları, dinleri yaratan, tanrılara rüşvet olarak önce insan kurban etmeyi yaratan, sonra bunu yasaklayıp hayvan kurban etmeyi yaratan insan, gelişmiş aklıyla bir gün bu yarattıklarından kurtulmasını da bilecektir. Doğa kanunlarını doğaya, hayvanlara zarar vermeyecek şekilde kullanmasını bilecek, insan kurbanını yasakladığı gibi hayvan kurbanınının yanı sıra et yemek için hayvan kesimini de yasaklayacaktır. Bilim günümüzde laboratuarda ve bilgisayarda yapay et üretebilmiş durumdadır, gelecekte et yemek için de hayvan kesimi tamamen tarihe karışacaktır. Belki hayvanların birbirleriyle beslenmesini bile önleyebilecek, en azından azaltılabilecektir. Bunlar belki yüzyıllar sonra gerçekleşecektir ama kapitalist sistemle birlikte dinsel inançların tarihe karışması, bilim ve teknolojinin gelişmesi ve insanların mücadeleleriyle gerçekleşecektir.

Günümüzde yığınla insan açlıktan ölürken, kesilen yığınla kurban, ihtiyacı olanlara dağıtılmadığı için bozulup çöpe gitmektedir (son zamanlarda yoksul ülkelere gönderiliyormuş).

Amaç et yemek yedirmekse kurbana gerek yoktur, et alınıp dağıtılabilir, amaç yardımsa kurban parası yardım olarak verilebilir, ihtiyacı olan onunla ister et yer, ister başka ihtiyacını karşılar. Ama yoksulların senede bir de olsa et yemesini sağlamak çözüm değildir, asıl çözüm sistemi değiştirip sömürüyü ve yoksulluğu ortadan kaldırmaktır.

İnsanlardan kurban isteyen, kurban kesilmesini emreden bir tanrıdan, önce insan kurban edilmesini isteyen sonra da bunu yasaklayıp hayvan kurban edilmesini isteyen bir tanrıdan şüphe etmek gerek.

Hayvanları kurban etmeye başlamak insanları kurban olmaktan kurtardı, sıra, hayvanları kurban olmaktan kurtarmakta!

Sıra, asıl insanların, bir yandan cehennem korkutmaları, öbür yandan cennet hayalleri ile ‘’korku’’ ve ‘’umut’’ kıskacına alarak zihinlerini felç eden dinin, bilinçsizliğin, cehaletin, kapitalizmin kurbanı olduklarının farkına varmakta!

Sıra, insan, hayvan, doğa sevgisini, barışı değil, cinayeti, vahşeti aşılayan Kurban ritüeline karşı çıkmakta!

Kurban vahşettir! Vahşete ortak olma!

Nilüfer Tekin