17 Ocak 2013 Perşembe




SİGARAYI BIRAKMANIN KOLAY YOLU (Özet) (ALLEN CARR)

Toplumumuzda sigarayı bırakmanın çok güç olduğu düşüncesi yaygındır. Sigarayı
bırakmayı  öğütleyen  kitaplar  bile  bırakmanın  ne  kadar  zor  olduğuyla  başlar.  Aslında
bırakmak o kadar kolaydır  ki.  Evet  kuşkunuz  olmasını  anlıyorum  fakat  olayı  iyice  bir
düşünün.

Bizi ölüme sürükleyen, pis ve tiksindirici olan, bir servete mal olan ve zaten
kurtulmak  istediğimiz, aslında bırakmak
için can attığımız ve istesek bir anda keserek kurtulabileceğimiz bu iğrenç
alışkanlığa neden bu denli bağlıyız, bir alışkanlığı  kolaylıkla  bırakmamız  gerekirken  neden  bu  kadar zorlanırız? 

Oysa hiç zor değil,  bilakis  çok  basit.  Sigara  içmenin  gerçek  nedenlerini  anlar  anlamaz  kolayca
bırakacaksınız.  Ve  en  geç  üç  hafta  sonra  bu  kadar  yıl  neden  sigara  içtiğinize
şaşıracaksınız.

Bırakmak neden bu kadar zor geliyor?
Çünkü  bu  bir  alışkanlık  değil,  bir  uyuşturucu  bağımlılığıdır.  Bununla  başa
çıkmasını öğrenmemiz gerekir.

Tiryakilerin  sigara  içmeye  devam  etmelerinin  gerçek  nedeni  önümüzdeki  iki
bölümde anlatacağım faktörlerin kurnazca bileşimidir.
1. NİKOTİN BAĞIMLILIĞI.
2. İNANDIRILDIĞIMIZ ALDATMACALAR

Nikotinin hapsine girmeden önce fiziksel açıdan hiçbir eksiğimiz yoktur. Derken
vücudumuza  nikotin  vermeye  başlarız.  Her  sigara  söndürüşümüzde  nikotinin  etkisi
kaybolur ve bedenimiz bir eksiklik duyar –bu fiziksel bir ağrı değil beynin yarattığı bir
yoksunluk duygusudur. Biz bu duygunun farkına bile varmazken o bedenimizi damlayan
bir musluk gibi yavaş yavaş doldurur. Mantığımız bunu anlayamaz, anlamak zorunda da
değildir. Bildiğimiz tek şey bir sigara istediğimizdir, sigarayı yaktığımızda açlığımız gider ve
kendimizi o an için hoşnut ve güvenli hissederiz –sigaraya başlamadan önceki gibi. Fakat
bu  doyum  geçicidir,  çünkü  artık  açlığımızı  gidermek  için  vücudumuza  sürekli  nikotin
vermek zorundayız. Bir sigarayı bitirir bitirmez açlık yeniden başlar ve kısır döngü devam
eder. KIRMADIĞINIZ TAKTİRDE bu kısır döngü yaşam boyu sürer.



nikotin vücuttan çok çabuk –sigara biter
bitmez-  çıkar.  İnsanların  sıkıntılı  anlarda  bir  sigarayı  söndürüp  öbürünü  yakmalarının
nedeni budur işte.

Tiryakilerin sigara
içmeye  devam  etmelerinin  gerçek  nedeni  içlerindeki  küçük  canavardır.  Onu  sürekli
beslemek zorundadırlar.

Nikotin  yalnızca  bir  uyuşturucu  değil  aynı  zamanda  sineklerin  yok  edilmesinde
kullanılan etkisi çok güçlü bir zehirdir (ansiklopediye bakabilirsiniz). Bir sigaranın içerdiği
nikotin miktarı doğrudan doğruya DAMARLARINIZA VERİLDİĞİNDE ÖLÜRSÜNÜZ. Tütün
aynı zamanda karbonmonoksit dahil başka birçok zehir de içerir.
Pipo yada puroya geçme hayalleriniz varsa bu kitabın tütünün her türünü hedef
aldığını belirteyim.


Nikotin çok kısa süre içinde bağımlılık kazanılması açısından dünyanın en
güçlü  uyuşturucusu  olarak  bilinse  de  bağımlılık  derecesi  o  denli  güçlü
değildir. Etkisini çok çabuk yarattığından yalnızca üç hafta gibi kısa bir süre
içinde vücut nikotini atar ve nikotinin eksikliğini beden o kadar az duyar ki,
birçok tiryaki farkında bile olmadan geçirir.


insan
vücudu olağanüstü bir makinedir ve çaresiz bir hastalığa yakalanmadıysa kendi kendini
tedavi edecek büyük bir güce sahiptir. Şimdi bırakırsanız vücudunuz birkaç hafta içinde
sanki hiç sigara içmemişsiniz gibi dinç olur.

Sonunda sigarayı bıraktığımda içtiğim sigara sayısı birdenbire yüzden SIFIRA düştüğü
halde sigarayı hiç aramadım. Sigarasızlığa alışma zamanından bile zevk aldım.
Fakat önemli olan yıllardır inandırıldığımız aldatmacaların izlerini silmektir.

Çok  haklı  olarak  “o  zaman  bir  sürü  tiryaki  sigarayı  bırakmakta  neden  o  denli
zorlanıyor, aylarca eziyet çekiyor ve yaşamının geri kalan bölümünde ara sıra hâlâ sigara
özlemi duyuyor?”  diye  soracaksınız.  Vereceğim yanıt  aynı  zamanda sigara içmemizin
ikinci  nedenini  de  açıklayacak  –beynimize  sürekli  olarak  işlenen  asılsız  düşünceler
yüzünden. Kimyasal bağımlılıkla baş etmek kolaydır.

Hepimiz  kendi  yolunu  çizen  zeki,  üstün  varlıklar  olduğumuzu  sanırız.  Aslında
yaşamımızın  yüzde  doktan  dokuzu  önceden  belirlenmiştir.  Biz  içinde  yaşadığımız
toplumun ürünüyüz. Nasıl giyineceğimizi, ne tür evlerde oturacağımızı, yaşam tarzımızı,
değişik olduğumuz yönleri bile (örneğin politikada turuncu mu yoksa  açık görüşlü mü
olduğumuz) toplum belirler. Son verdiğim örnek rastlantıya değil, içinde bulunduğumuz
sınıfa bağlıdır. Bilinçaltının üzerimizdeki etkisi çok büyüktür ve düşünceler yine gerçek söz
konusu  olduğunda  bile  milyonlarca  insan  yanıltılabilir.

Çocukluğumuzdan beri her gün sigaranın bizi rahatlattığına, bize cesaret ve güven
verdiğine ve dünyadaki en değerli şeyin sigara olduğuna dair mesajlar alırız. Abarttığımı
mı sanıyorsunuz? Filmlerdeki bütün idam sahnelerinde idam edilecek kişilerin en son
arzuları bir sigaradır. Bunun bizde bıraktığı etki çok derindir. Bilincimiz fark etmese de
“uyuyan partnerimiz” mesajı alacak zamanı bulur. Buradaki mesaj: “Dünyadaki en değerli
şey, en son düşüncem ve en son yaptığım şey bir sigara içmektir.” Bütün savaş filmlerinde
yaralılara bir sigara verilir.
Televizyonun  en  çok  izlendiği  zamanlarda
gösterilen filmlerde artistlerin büyük bir keyifle sigaralarını yaktıklarını görüyoruz. Bugünün
reklamcılığının en sinsi yanı sigarayı spor olayları ve jet sosyeteyle bağdaştırmaktır. Bunu
da doğal olarak tütün devleri finanse ediyor.

Genç erkekler sert
bir izlenim bırakmaya, Humphrey Bogart yada Clint Eastwood’a özenerek başlarlar. Oysa
sertlik ilk sigaranın verdiği en son duygudur. İnsan içine çekmeye cesaret edemez ve çok
içtiğinde önce baş dönmesi sonra mide bulantısından yakınır. O anda yapmak istediği tek
şey diğerlerinden ayrılıp o pis sigaraları atmak olur.
Kızlar deneyimli, modern genç kadın olma amacındadırlar. Sigaralarını içerken ne
kadar komik olduklarını hepimiz görmüşüzdür.

Sigara
alışkanlığının acıklı yanlarından biri alışana kadar birçok uğraş vermemizdir.
Yemi, peyniri olmayan tek tuzak sigaradır. Ağzımızın suyunu akıtan sigaranın enfes
değil iğrenç tadıdır. İlk içtiğimiz sigaranın tadı güzel olsaydı alarm çanları çalardı ve zeki
bir  insan  olarak  yetişkinlerin  yarısının  büyük  paralar  harcayarak  kendilerini  neden
zehirlediklerini anlayabilirdir. Ama o ilk sigaranın tadı iğrenç olduğundan acemi beynimiz
hiçbir zaman bağımlılık kazanamayacağımız kanısına varır ve zevk almadığımızdan dolayı
ne zaman istersek o zaman bırakabileceğimizi sanırız.

Arkadaşlarınız arasında bir küçük anket yaptığınızda çoğu tiryakinin güçlü kişiliklere
sahip insanlar olduğunu görürsünüz. Çoğunlukla serbest çalışan, yönetim pozisyonlarında
bulunan  yada  doktor,  avukat,  polis,  öğretmen,  hemşire,  sekreter  gibi  belli  bir  eğitim
gerektiren mesleklerde çalışan diğer bir deyişle yaşamları stres dolu kişilerdir. Tiryakilerin
düştüğü en büyük yanılgı sigaranın stresi hafiflettiğidir. Bu yüzden sigara sorumluluk sahibi
olan ve stresli bir yaşam süren aynı zamanda hayranlık duyulan ve taklit edilen dominant
insan  tipi  ile  sık  sık  bağdaştırılır. 

Erkekler sert, kızlar da deneyimli ve modern
görünmeyi öğrendikten sonra sigaraya hiç başlamamış olmayı dilerler.
Böylece  yaşamımız  boyunca  neden  sigara  içtiğimizi  açıklamaya  çalışır.
Çocuklarımızı bu tuzağa karşı uyarır ve ara sıra kendimiz bırakmaya çalışırız.

Sigara içen herkes kalbinin derinliklerinde aptal olduğunun farkındadır. Bağımlılık
kazanmadan önce sigara içmeye gerek duymadığını bilir. Birçok tiryaki ilk sigarasının
tadının  ne  kadar  iğrenç  olduğunu  ve  bağımlılık  kazanabilmek  için  ne  denli  çaba
harcadığını hâlâ anımsar.



Bu  beyin  yıkama  olayında  en  etkili  etken  tiryakilerin  kendileridir.  Sigara
İçen insanların zayıf  iradeli ve zayıf  bedenli kişiler oldukları doğru değildir. O zehirle başa
çıkmak için iyi bir kondisyon gerekir. Tiryakiler sigaranın sağlığa zararlı olduğunu ısrarla
ortaya koyan istatistikleri bu yüzden görmezlikten gelirler. Herkesin günde iki paket sigara
içen, yaşamı boyunca bir gün bile hastalanmamış ve seksen yaşına gelmiş bir amcası
vardır. Kimse genç yaşlarda ölen diğer yüzlerce tiryakiyi ya da o amcanın sigara içmeseydi
hala yaşayacağını aklına bile getirmez.


İşin en gülünç tarafıysa birçok tiryakinin bir süre
sigaranın bir keyif olduğuna inanmasıdır. Ben bu yanılgıya hiç düşmedim.

Benim inancıma
göre sinirlerime iyi geliyor ve konsantrasyonumu artırıyordu. Artık sigara içmiyorum ve
yaşamımın bir dönemini sigara içerek geçirdiğime inanamıyorum. Bu sanki bir kabustan
uyanmak  gibi  bir  şey  –hem  de  ne  kabus!  Nikotin  insanın  tat  ve  koku  duyularını  da
değiştiren bir uyuşturucudur.



Doğal  olarak  diğer  taraftan  da  reklam  yapılıyor:  Kanserin  tehlikesi,  kesilmiş
bacaklar, kötü kokan nefes vs. Bunların hiçbiri sigara içenleri sigaradan vazgeçirtemiyor.
Mantıklı  düşünürsek  vazgeçirtmesi  gerekir,  ama  vazgeçirtemiyor.  Gençleri  sigaraya
başlamaktan  bile  alıkoyamıyor.  Sigara  içtiğim  yıllar  akciğer  kanseri  ile  sigara  içmek
arasındaki  bağlantıyı  bilseydim  kesinlikle  sigaraya  başlamazdım  diye  düşünüyordum.
Uyarı  yazısı  artık  o  kadar  büyük  ve  dikkat  çekici  ki,  insan
bakmamaya çalışsa bile görmemesi olanaksız. Tiryakilerin yaşadığı korkular yaldızlı parlak
paketlerle çağrışım yaptırıyor.

Yasal olarak zorunlu
olan uyarı yazısı da bir zaman kaybıdır, çünkü insanlar büyük bir umursamazlıkla o yazıyı
okumazlar, yanlışlıkla okuduklarında bile ilk yaptıkları şey bir sigara yakmak olur.



Fakat hâlâ her bakkalda, büfede yaldızlı paketler içinde yasal olarak satılmaya
devam ediyor.  Bunda en çok çıkarı olan devlettir.  Sigara içenlerden trilyonlarca tütün
vergisi alınıyor ve tütün endüstrisi yalnızca reklam için yılda yüzlerce milyar harcıyor.
Ben niye sigara içiyorum ki?
Gerçekten içmek zorunda mıyım?
HAYIR, TABİİ Kİ İÇMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ.


Bir  kez  daha  vurgulamak  istiyorum  ki  sigarayı  herkes  bırakabilir.  Yalnız  önce
gerçekleri ortaya koymak gerekir. Hayır bizde korku yaratan gerçekleri demiyorum, onları
bildiğinizi biliyorum.  Sigaranın doğurduğu kötü sonuçlarla ilgili yeterli enformasyon var
zaten. Bu sizi sigaradan vazgeçirseydi şimdiye kadar çoktan bırakırdınız. Benim söylemek
istediğim sigarayı bırakmakta neden bu denli güçlük çektiğimiz. Bu soruyu yanıtlamak için
neden hala sigara içtiğimizin nedenini bulmamız gerekir.
-18--19-5

Neden Hâlâ Sigara İçiyoruz
Hepimiz  sosyal  baskı,  sosyal  zorunluluk  gibi  saçma  sapan  nedenler  yüzünden
sigaraya başlıyoruz. Fakat bağımlılık kazandığımızı fark ettiğimizde neden hâlâ sigara
içmeye devam ediyoruz?
Sigara içenlerin çoğu neden sigara içtiğini bilmez.

Tiryakilerin  sigara  içmeye  devam  etmelerinin  gerçek  nedeni  önümüzdeki  iki
bölümde anlatacağım faktörlerin kurnazca bileşimidir.
1. NİKOTİN BAĞIMLILIĞI.
2. İNANDIRILDIĞIMIZ ALDATMACALAR
Nikotinin hapsine girmeden önce fiziksel açıdan hiçbir eksiğimiz yoktur. Derken
vücudumuza  nikotin  vermeye  başlarız.  Her sigara  söndürüşümüzde  nikotinin  etkisi
kaybolur ve bedenimiz bir eksiklik duyar –bu fiziksel bir ağrı değil beynin yarattığı bir
yoksunluk duygusudur. Biz bu duygunun farkına bile varmazken o bedenimizi damlayan
bir musluk gibi yavaş yavaş doldurur. Mantığımız bunu anlayamaz, anlamak zorunda da
değildir. Bildiğimiz tek şey bir sigara istediğimizdir, sigarayı yaktığımızda açlığımız gider ve
kendimizi o an için hoşnut ve güvenli hissederiz –sigaraya başlamadan önceki gibi. Fakat
bu  doyum  geçicidir,  çünkü  artık  açlığımızı  gidermek  için  vücudumuza  sürekli  nikotin
vermek zorundayız. Bir sigarayı bitirir bitirmez açlık yeniden başlar ve kısır döngü devam
eder. KIRMADIĞINIZ TAKTİRDE bu kısır döngü yaşam boyu sürer.
Fakat iğrenç bir tadı olan, bir servete mal olan, pis ve tiksindirici bulduğumuz ve zaten
kurtulmak  istediğimiz  bir  alışkanlığı  kolaylıkla  bırakmamız  gerekirken  neden  bu  kadar
zorlanırız?  Çünkü  bu  bir  alışkanlık  değil,  bir  uyuşturucu  bağımlılığıdır.  Bununla  başa
çıkmasını öğrenmemiz gerekir.


nikotin vücuttan çok çabuk –sigara biter
bitmez-  çıkar.  İnsanların  sıkıntılı  anlarda  bir  sigarayı  söndürüp  öbürünü  yakmalarının
nedeni budur işte.
-22-Daha önce de söylediğim gibi sigara içmek alışkanlık değildir. Tiryakilerin sigara
içmeye  devam  etmelerinin  gerçek  nedeni  içlerindeki  küçük  canavardır.  Onu  sürekli
beslemek zorundadırlar.

İnsanların  sigara içmeye  devam  etmelerinin nedeni
vücuttaki  nikotin  miktarı  azalır  azalmaz  ortaya  çıkan  yoksunluk  ve  güvensizlik
duygusundan korkmalarıdır. Bu korkunun farkında değilseniz korkunuz yok demek değildir.
Uyuşturucudan bu denli korkarken bağımlılık yaratmakta bir numaralı
uyuşturucunun esiri olmam ne büyük bir çelişkidir.

İnsanlık kanser araştırmalarına milyarlar harcarken sağlıklı
gençleri iğrenç sigaraya itmek için trilyonlar harcanıyor ve bu işte en büyük kâr devlet
kasalarına giriyor!
Beynimize işlenmiş o asılsız inançları aklımızdan çıkarmak üzereyiz. Bir şeyden
yoksun kalan sigara içmeyen değil, zavallı tiryakidir. Bütün yaşamı boyunca aşağıdaki
unsurları tüketir:
SAĞLIK
ENERJİ
VARLIK
İÇ HUZUR
ÖZ GÜVEN
ÖZ SAYGI
CESARET
MUTLULUK
-29-Bu verdiği şeylerin karşılığında ise ne alır?
Hiç  sigara  içmeyenlerin  sürekli  sahip  oldukları  iç  huzur  ve  özgüvene  kavuşma
hayalinden başka KESİNLİKLE HİÇBİR ŞEY.
Ben: Nikotinin bir uyuşturucu ve sigara içmenizin tek nedeninin bırakamamanız
olduğunun farkında mısınız?
Genç: Ne kadar saçma! Ben zevk alıyorum. Almazsam bırakırım.
Ben: İstediğiniz zaman bırakabileceğinizi kanıtlamak için bir haftalığına sigarayı
bırakın o zaman.
Genç: Gerek yok. Zevk alıyorum. İstersem bırakırım.
Ben: Kendinize bağımlı olmadığınızı kanıtlamak için bir hafta sigara içmeyin.
Genç: Neden bırakayım ki? Zevk alıyorum.
Dediğim gibi tiryakiler stres veya can sıkıntısı halinde yada konsantre olmak veya
rahatlamak  istediklerinde  yada  bu  faktörlerden  birkaçı  bir  araya  geldiğinde  sigara
özlemlerini  gidermek  isterler

Aslında  durum  şudur:  Bağımlıysanız  sigara  içmediğiniz  zaman  bir  eksiklik
duyarsınız. Kendinizi sizi strese sokmayacak bir şekilde oyalarsanız uzun süre nikotin
eksikliği duymadan dayanırsınız fakat canınız sıkıldığında hiçbir şey size sigarasızlığın
verdiği sıkıntıyı unutturamaz ve canavarı beslersiniz.

Sigara aslında dolaylı yoldan can sıkıntısını arttırır çünkü sigara insanı zamanla
uyuşuk bir hale getirir. Sigara içenler enerji veren aktivitelere zaman ayırmak yerine can
sıkıntısı içinde oturup sigara özlemlerini giderirler.
Konsantre olmaya çalıştıklarında düşünme gereği bile duymadan otomatik olarak
sigaralarını yakarlar, böylece özlemleri biraz giderilmiş olur, yapmaları gereken işi yaparlar
ve bu arada sigara içtiklerini unutmuşlardır bile.
Sigara konsantrasyon yeteneğini artırmaz. Tam tersine yok bile eder, çünkü bir süre
sonra sigara özlemi başlar, tiryaki daha çok sigara içer ve sorun artar.
Konsantrasyonu azaltan bir başka unsur ise yavaş yavaş doldurduğumuz zehirle
damarlarımızın  tıkanıp  beynimizin  yeterli  oksijen  alamamasıdır.  Bu işlemi  tersine
çevirdiğinizde konsantrasyonunuz ve hayal gücününüz önemli bir ölçüde artacaktır.
Benim  sigarayı  "irade  yöntemi"  ile  bırakma  çabalarım  konsantrasyon  yüzünden
başarısızlığa uğruyordu. Gerginlik ve moral bozukluğuyla başa çıkabiliyordum ama güç bir
şeye konsantre olmaya çalıştığımda sigarayı çok arıyordum. Muhasebecilik sınavlarımda
sigara içemeyeceğimi öğrendiğimde girdiğim paniği çok iyi anımsıyorum. Daha o zamanlar
bir biri ardına sigara içiyordum ve üç saat boyunca sigarasız konsantre olamayacağıma
inanıyordum. Bunlara rağmen sınavların hepsini geçtim ve sınav süresince hiç sigara
düşündüğümü anımsamıyorum. Demek ki zorunlu olunca sigarasız yapabiliyormuşum.
Son sigaramı söndürüp günlük sigara tüketimimi bir gecede yüzden sıfıra indirdiğim
zaman konsantrasyon konusunda hiçbir güçlükle karşılaşmadım.
Rahatlama
Tiryakilerin çoğu sigaranın kendilerini rahatlattığına inanır. Oysa nikotin kimyasal bir
uyarıcıdır.  İki  tane  sigara  içtikten  sonra  nabzınızı  tuttuğunuzda  yükselmiş  olduğunu
görürsünüz.
Çoğu  tiryakinin  en  çok  sevdiği  sigaralardan  biri  yemek  sonrası  içilen  sindirim
sigarasıdır. Yemek zamanı işimizi bırakır, oturur, dinlenir, bir şeyler yer, içer her bakımdan
rahatlar ve tatmin oluruz. Fakat zavallı tiryaki rahatlayamaz, o bir de başka bir açlığı
dindirmek  zorundadır.  O  sigarayı  pastanın  kreması  olarak  görür  oysa  aslında  küçük
canavar yemek istiyordur.
Sigara içen bir kişi hiçbir zaman tam olarak rahatlayamaz ve yıllar geçtikçe durumu
daha kötüye gider.
Kombine Sigara
Hayır,  kombine  sigara  iki  yada  daha  fazla  sigarayı  bir  anda  içmek  değildir.  O
başınıza  bir  kere  geldiğinde  ilk  sigaranızı  neden  yaktığınızı  sorarsınız  kendinize.  Bir
keresinde ağzıma bir sigara koymak istediğimde ağzımda yanan bir sigarayla elimin tersini
yakmıştım. Bu öyle sanıldığı kadar aptalca bir şey değildir. Daha önce de belirttiğim gibi
sigara bir süre sonra kendi yarattığı özlemi giderememeye başlar ve sigara içerken bile bir
eksiklik duyarsınız. 

Bıraktığım Şey Nedir?
KESİNLİKLE  HİÇBİR  ŞEY!  Sigarayı  bırakmamızı  güçleştiren  tek  şey  kokudur.
Eğlencemizi  yada  desteğimizi  yitirmekten  korkarız.  Bazı  şeylerin  eskisi  kadar  güzel
olmayacağından korkarız. Stresle başa çıkamayacağımızdan korkarız.
Diğer bir deyişle zayıf olduğumuz, sigaranın gereksinim duyduğumuz bir şeye sahip
olduğu ve bıraktığımız zaman bir boşluk doğacağı beynimize işlenmiştir.
Şunu anlayın artık:
SİGARA BOŞLUK DOLDURMAZ, YARATIR!
Tiryakiler
sigarayı keyif aldıkları için değil sigarasız kendilerini çaresiz hissettikleri için içerler.
Bir çoğumuz sigaraya genç ve utangaçken partilerde, davetlerde başladığı için ne
zaman bir partiye, toplantıya yada bir davete katılsak sigarasız keyif alamayacağımıza
inanırız. Bu çok saçmadır. Tütün aslında öz güvenimizi çalar. Sigaranın yarattığı korkunun
en güzel kanıtı kadınlarda yarattığı etkiden anlaşılabilir. Bütün kadınlar dış görünüşlerine
önem verirler. Resmi toplantılara kusursuz bir kıyafet ve çok güzel bir kokuyla gitmek
isterler. Fakat nefeslerinin küllük gibi kokmasına aldırmazlar. O pis kokunun onları aslında
çok rahatsız ettiğini biliyorum -çoğu sağlarının ve giysilerinin kokusundan nefret eder- yine
de sigaradan vazgeçmezler. Sigaranın insanda yarattığı korku işte bu denli büyüktür.

Bir tiryaki sigaranın iyi ve kötü yanlarını bin kere
tartsa bin keresinde de vardığı sonuç aynıdır: “SEN BİR APTALSIN! BIRAK ARTIK ŞU
SİGARAYI!”  Bu yüzden tiryakiler istedikleri için yada içmeye karar verdikleri için değil
-42-bırakamayacaklarını  sandıkları için sigara içerler.  Kendi beyinlerini yıkarlar. 
Bir  an  için  gözlerinizi  açın.  Sigara  içmek  insanı  kendine  ömür  boyu  esir  eden
zincirleme bir reaksiyondur. O zinciri kırmazsanız yaşamınız boyunca bir tiryaki olarak
kalırsınız. Şimdi yaşamınızın sonuna kadar sigara için harcayacağınız parayı bir tahmin
edin. Miktar herkes için değişecektir ama bu örnek için 10.000 pound diyelim.
Yakında  son  sigaranızı  içmeye  karar  vereceksiniz  (daha  değil  lütfen  –kitabın
başında  verdiğim  talimatı  unutmayın).  Sigara  içmeyen  bir  insan  olarak  kalmak  için
yapmanız  gereken  tek  şey  tekrar  tuzağa  düşmemektir.  Yani o ilk sigarayı bir daha
içmemektir. İçerseniz o sigara size 10.000 pound’a mal olacaktır.
Olaya bu şekilde bakmayı ters buluyorsanız demek ki hâlâ kendinizi aldatıyorsunuz.
O ilk sigaranızı içmediyseniz bugüne kadar ne kadar para harcamaktan kurtulurdunuz bir
hesaplayın.
Yukarıdaki  hesapların  gerçekçi  olduğuna  inanıyorsanız  yarın  kapınızın  önünde
10.000 pound’luk bir çek bulsanız ne yaparsınız bir düşünün. Sevinçten dans etmeye
başlarsınız!  Hiç  çekinmeden  dans  etmeye  başlayabilirsiniz!  Böyle  bir  miktar  paraya
kavuşmak üzeresiniz ve bu sizi bekleyen muhteşem hediyelerden yalnızca biridir.
Sigarasızlığa alışma zamanında son bir sigara içmeye kalkışabilirsiniz. Bunun size
30.000 pound’a (yada bulduğunuz miktara) mal olacağını anımsarsanız karşı koymanız
kolaylaşır.
Yukarıda belirttiğim öneriyi yıllarca radyo ve televizyon programlarında yaptım. Bir
tek  tiryaki  tarafından  bile  kabul  edilmemesine  hâlâ  inanamıyorum. 


Sigara içenler ciğerlerindeki
kansere yol açan katranlı zehir maddelerini dışarıya atmak için öksürürler. Öksürmezlerse
bu maddeler ciğerlerinde kalır ve kansere yol açabilir.

Şunu  aklınızdan  çıkarmayın:  Her  sigara
nefesinde –şu anda sigara içiyorsanız- içinize kansere yol açan katranlı maddeler çekiyor
ve  ciğerlerinizi  bunlarla  dolduruyorsunuz.  Nikotinin  yol  açtığı  en  kötü  hastalık  kanser
değildir –daha kalp hastalıkları, atardamar sertleşmesi, amfizem, anjin, tromboz, kronik
bronşit ve astım vardır.

Tiryakilerin çoğu ciğerlerini katranla doldurduklarının farkındadırlar ama (genelde) sigaranın
genel bir uyuşukluğa neden olduğunu bilmezler.
Yalnızca  ciğerlerini  değil  aynı  zamanda  yavaş  yavaş  damarlarını  da  nikotin,
karbonmonoksit gibi zehirlerle doldururlar.
Oksijen  ciğerler  ve  kan  dolaşımı  tarafından  vücudun  çeşitli  organ  ve  kaslarına
taşınır. Sigara içen insanlar kaslarını ve organlarını giderek daha fazla oksijenden yoksun
bırakırlar ve böylece bedenlerini her geçen gün daha kötü işlem yapmaya ve daha uyuşuk
olmaya başlar, ayrıca vücudun diğer hastalıklara olan direnci de azalır.
Bütün bunlar çok yavaş ve azar azar gerçekleştiğinden tiryakiler hiçbir şeyin farkına
varmazlar. Kendilerini her gün bir önceki günle aynı hissederler

Tiryakiler sportif aktivitelerden ve  hobilerden uzak durup kendilerini yemeğe  ve  içkiye
verirler.

Yalnızca  çocukların  ve  gençlerin  enerji  dolu  olduklarına  inanmaya
başlamıştım. Sigarayı bıraktıktan kısa bir süre sonra birden bire kazandığım enerji benim
için en güzel hediyelerden biriydi.
Ben sigarayı bırakmanın verdiği avantajların çoğunu aylar sonra seanslarımda fark
etmeye başladım
Sigarayı bırakmaya çalışıyorsanız yapacağınız tek şey sigara içmemektir. Kimse
sizi sigara içmeye zorlamaz (kendiniz hariç tabii), yaşamak için yemek ve içmek gibi sigara
içmek zorunda değilsiniz. Bırakmak istiyorsanız neden güçlük çekeceksiniz ki? Hiç zor bir
şey değil.  Tiryakiler irade yöntemiyle  bırakmaya  çalıştıklarında olayı  kendi kendilerine
güçleştirirler.  Ben irade yöntemini tiryakiye  bir tür özveride bulunduğu duygusu  veren
yöntem olarak tanımlıyorum.

daha az içmeye” niyetlenir yada “yanlış zaman seçmiş” olduğu sonucunu çıkarıp
“daha az stresli olduğu bir anı beklemeye” karar verir. Oysa stres olmadığı zaman sigarayı
bırakmaya da gerek kalmaz; bir dahaki stres durumunda tiryaki bir girişimde daha bulunur.
Doğru zaman bir türlü gelmez çünkü yaşam giderek daha az değil daha çok stresli bir hale gelir.

Sigarayı  birdenbire  bırakan  insanların  çoğu  bir  şok  yaşamıştır.  Ya  yakın  bir
akrabaları sigara yüzünden ölmüştür yada sağlıkla ilgili bir sorun yüzünden korkmuşlardır.
Bazen bir şey sigarayı bırakma girişiminde bulunmamıza neden olur. Sağlıkla ilgili
sorunlar, parasal nedenler, sosyal saygınlık yada son zamanlarda çok fazla nefes darlığı
çekmişizdir ve aslında sigaradan zevk almadığımızı fark etmişizdir.
Neden  ne  olursa  olsun  gözlerimizi  açıp  sigaranın  olumlu  ve  olumsuz  yanlarını
tartmaya başlarız ve aslında yaşamımız boyunda bildiğimiz sonuca varırız. Zaten mantıklı
düşündükten sonra ancak bir tek kanıya varılabilir: SİGARAYI BIRAKMAK!


Aylardır  sigara içmeyen ve hâlâ sigara diye ölen tiryakileri duyar.  Bunlar mutlu
olmasını bilmeyen insanlardır, önce sigarayı bırakırlar sonra da yaşamlarının geri kalan
bölümünü  sigara  içmek  isteyerek  geçirirler. 

Konsantre  olamıyorum.  Gerginim  ve  moralim  bozuk.  Doğru  dürüst
çalışamıyorum.  Arkadaşlarım  ve  ailem  beni  artık  sevmiyor.  İşin  gerçeği
herkesin yararı için benim tekrar sigaraya başlamam gerekiyor. Ben sigaraya
çok düşkünüm ve anlaşılan bir daha sigarasız mutlu olmama olanak yok.
(Benim otuz üç yıl sigara içmeme neden olan buydu.)

Tiryakilerin çektikleri eziyetin sigarasızlıklar bir ilgisi yoktur. Sigarasızlık gerçi bu
eziyetin başlamasına neden olur ama asıl savaş insanın kafasında gerçekleşir ve buna
kuşku ve kararsızlık yol açar. Tiryaki işe başından bir özveride bulunduğu inancıyla girdiği
için bir süre sonra yoksunluk duygusuna kapılır –bu da bir tür strese yol açar. Ne zaman
beyni  “yak  bir  sigara”  dese  strese  girer.  Sigarayı  bırakır  bırakmaz  sigara  içmeye
gereksinim duymaya başlar. Fakat sigarayı bırakmış olduğu için içemez, bu durum onu
iyicene depresyona sokar ve bu depresyon onu tekrar sigaraya iter.

“İrade yönteminde” ise: “Sigarasızlığa yeterince uzun bir süre dayanırsanız sigara içme
isteğiniz yok olacaktır” kanısı geçerlidir.
Hedefinize ulaştığınızı nasıl anlarsınız? Bir şey olsun diye beklersiniz, hiçbir zaman
anlamazsınız,  çünkü artık  bir  şey olmaz.  Son sigaranızı  söndürdükten sonra sigarayı
-54-bırakmış oldunuz; eğer hâlâ bir beklenti içindeyseniz bu yalnızca sigarasızlığa ne kadar
zaman dayanacağınızın beklentisidir.
Daha  önce  belirttiğim  gibi  tiryakilerin  çektiği  eziyet  beyinle  ilgili  bir  şeydir  ve
güvensizlikten kaynaklanır.

Sigarayı irade yöntemiyle bırakmayı başarmış olanlar beyinlerine işlenmiş o asılsız
inançlar yüzünden bir süre içinde sıkılır ve zorlanırlar. Bedensel bağımlılık sona erdikten
çok  sonra  tiryaki  hâlâ  sigara  özleminden  yakınır.  Yeterince  dayanırsa  artık  bir  daha
başlamayacağına  inanmaya  başlar.  Yakınmaya  son  verir  ve  yaşamın  sigarasız  da
sürdüğünü ve hatta zevk verdiğini kabul eder.
Birçok tiryaki irade yöntemiyle başarılı olmuştur, fakat güç ve zahmetli olan bu yol,
başarıdan çok başarısızlıkla sona erer. Başarmış olanlar bile yaşamları boyunca sigara
konusunda hassas kalırlar.

Üç hafta boyunca
tamamen nikotinsiz kalmaya dayandıktan sonra vücudun nikotin gereksinimi kalmaz. Daha
önce belirttiğim gibi nikotin eksikliğinin yarattığı özlem o kadar azdır ki fark edilmez bile.
Tiryakilerin çoğu yaklaşık üç hafta sonra sigarayı bırakmayı başardığını düşünür. Bunu
kanıtlamak için bir sigara yakar ve her şey yeniden başlar. Sigaranın tadı iğrenç gelir ama
bedenine tekrar nikotin vermiş olduğu için sigarasını söndürür söndürmez nikotin seviyesi
düşer ve içinden bir ses: “Bir tane daha yak” demeye başlar. Tam kurtulmuşken tekrar
bağımlılık kazanır.

İçtiğimiz her
sigarada ciğerimize doldurduğumuz pisliği düşünsek ve kendimize “bu iş bana 30.000
pound’a mal oluyor ve şu anda içtiğim sigara ciğerlerimde kansere yol açacak sigara
olabilir” dersek zevkin hayali bile kalmaz.

İnsan sigarayı küçük canavarı beslemek için içer...
küçük canavarı vücudunuzdan büyük canavarı da aklınızdan çıkardığınız an sigara içmeye
ne gereksinim nede arzu duyacaksınız.

Sigarayı Azaltmak? Aman Dikkat Tuzak!
İsteğine hep boyun eğdiği zamanlar içtiği sigaraların çoğundan zevk almıyor,
çoğumu içtiğini bile fark etmiyordu. Her şey otomatik olarak gerçekleşiyordu.
Keyif alındığına inandığı sigaralar yalnızca bir süre sigarasız kaldıktan sonra
içtikleriydi (örneğin günün ilk sigarası, sindirim sigarası vs.)
Artık içeceği sigaralar için bir saat daha fazla beklediği için hepsinden “zevk” almaya
başlar. Ne kadar çok beklerse aldığı “zevk” o kadar büyümüş gibi gelir. Bu “zevke” aslında
sigara değil gerginliğin sona ermesi neden olur. Bu gerginlik de nikotin eksikliğinden yada
insanın kafasında yarattığı özlemden kaynaklanır. Ne kadar uzun süre sigarasız kalırsa
sigaradan alacağı “zevk” o kadar artar.
Sigarayı bırakmanın en zor yanı kimyasal bağımlılık değildir. Onu atlatmak kolaydır.
Tiryakiler bütün gece sigarasızlığa dayanırlar, sigara özlemi yüzünden uyanmazlar bile.

Sigarayı azaltmaya çalışan tiryakilere acıdığım kadar hiç kimseye acımam. Daha az
sigara içtikleri zaman canlarının sigarayı daha az isteyeceği yanılgısına düşerler. Aslında
durum  tam  tersidir.  Daha  az  sigara  içtikleri  zaman  daha  çok  sigara  özlemi  çekerler;
Tiryakilerin en çok
sevdikleri sigaralardan biri hangisidir? Günün ilk sigarası! O ilk sigarayı tadı ve kokusu çok
güzel olduğu için içtiğinize gerçekten inanıyor musunuz? Yoksa o sigaranın dokuz saatlik
sigara özlemini ortadan kaldırdığı açıklamasını daha mı mantıklı buluyorsunuz?

Sigarayı  azaltma çabaları hem başarısızlıkla sona ermeye  mahkumdur hem de
büyük  bir  işkencedir.  Başarısızlıkla  sonuçlanır  çünkü  tiryaki  daha  az  içmeye  alışınca
sigarayı daha az isteyeceği yanılgısına düşer. Fakat söz konusu olan bir alışkanlık değil,
bağımlılıktır ve bağımlılığın temelinde giderek daha az değil daha fazla istemek vardır.
Tiryaki sigarayı azaltabilmek için yaşam boyu irade gücüne ve disipline gereksinim duyar.
Sigarayı  bırakmanın  güç  tarafı  nikotine  olan  kimyasal  bağımlılık  değildir.  Onu
atlatmak kolaydır. Güç olan şey sigaranın insana zevk verdiği yanılgısından kurtulmaktır.

sigara tiryakisinin yaşamını tamamen kontrolü
altına alır ve tiryaki dünyanın en güzel şeyinin bir sonraki sigara olduğuna inanmaya
başlar.

Sigarayı bırakacak kadar iradeniz yoksa
azaltacak kadar hiç yoktur. Bırakmak çok daha basit ve acısızdır.

Başarıyla sonuçlandığını
bildiğim birkaç girişim ise oldukça kısa bir süre sonra gerçekleşmiş ve tiryakinin aniden
sigarayı tamamen bırakmasıyla sona ermiştir. Bu tiryakiler sigarayı azaltmalarına rağmen
bırakmışlardır azalttıkları için değil. İnsan sigarayı azaltarak yalnızca çektiği eziyeti artırmış
Sigara içmek, kırmak gayreti göstermezseniz yaşamınız boyunca
sürecek zincirleme bir olaydır.
UNUTMAYIN: SİGARAYI AZALTMAK SİZİ DAHA KÖTÜ DURUMA DÜŞÜRÜR.

Sigara içmeyi düşündüğünüzde aklınıza kendinize ruhsal ve fiziksel
olarak zarar verme, sigaranın esiri olma ve ömür boyu pis bir ağız kokusuyla dolaşma
hakkına kavuşmak için bir servet harcayarak geçirdiğiniz pis yaşamı getirin.

Bir tiryakiye “Bağımlılık kazanmadan önceki zamana dönme şansınız olsaydı tekrar
sigaraya başlar mıydınız=” diye sorduğunuzda “Şaka yapıyor olmalısınız” yanıtını alırsınız.
Oysa tiryakiler yaşamlarının her günü bu seçim şansına sahiptirler. Neden doğru karar
vermezler?  Çünkü  korkarlar.  Bırakamamaktan  veya  yaşamın  sigarasız  eskisi  gibi
olmayacağından korkarlar.
Kendinizi aldatmayı bırakın. Başarırsınız. Herkes başarır. Çok basit.
Olayı  daha  da  basitleştirmek  için  anlamanız  gereken  bazı  temel  noktalar  var.
Şimdiye kadar üçünü ele aldık:
1. Vazgeçmeniz gereken hiçbir şey yok. Kazanacağınız bir sürü güzel şey var.
2. Tek bir sigara düşüncenizi aklınızdan çıkarın. Öyle bir şey yok. Yalnızca
pislik ve hastalık dolu bir yaşam var.
3. Sizin  başkalarından  hiçbir  farkınız  yok.  Her  tiryaki  sigarayı  kolaylıkla
bırakabilir.

Yalnızca sağlığınıza verdiği zarar yüzünden artık sigarayı bırakmanın tam zamanı
olduğunu değil uygun zamanı seçmenin de çok önemli olduğuna inanıyorum. Toplumumuz
sigarayı  sağlığa zarar verebilen kötü bir alışkanlık olarak görür. Aslında öyle değildir.
Sigara  bir  uyuşturucu  bağımlılığı,  bir  hastalık  ve  Batı  toplumunda  bir  numaralı  ölüm
nedenidir. 

Peki, ne zaman bırakacaksınız? Yarın? Önümüzdeki yıl? Ondan sonraki yıl?
Bağımlılık kazandığınızı fark ettiğinizden beri kendinize sorduğunuz soru bu değil
midir? Bir gün uyanıp artık sigara içmek istemeyeceğinizi mi umuyorsunuz? Kendinizi
aldatmayın.  Ben  otuz  üç  yıl  boyunca  böyle  bir  anı  bekledim.  Durdum. 
Ölümcül bir
hastalığa yakalanana kadar bekleyecek misiniz? Bunun hiçbir anlamı yok.

NE  YAPARSANIZ  YAPIN,  “ŞİMDİ  DEĞİL,  DAHA  SONRA”  DEMEK  VE  OLAYI
ERTELEMEK HATASINA DÜŞMEYİN. KENDİNİZE BİR PLAN YAPIN VE DÖRT GÖZLE
BU PLANI UYGULAMAYI BEKLEMEYE BAŞLAYIN.
‘Sağlık olmadan hiçbir şey olmaz’ klişe bir sözdür ama doğrudur. Eskiden spor
hastaları  sinirimi  bozardı.  Hayatta  kendini  zinde  hissetmekten  çok  daha  fazla  şey
olduğunu söyleyip dururdum –içki ve sigara gibi. Ne kadar saçma. Kendinizi fiziksel ve
ruhsal  açıdan  güçlü  hissettiğinizde  iyi  anların  keyfini  çıkarabilir  kötü  anlarla  baş
edebilirsiniz.
Yıllardır dünyada sigara gizemini benden daha iyi bilen kimse olmadığını söylerim.
Olay şudur: Tiryakiler yalnızca nikotin gereksinimini karşılamak için sigara içtikleri halde
bağımlılıklarına nikotin bağımlılığının kendisi değil doğurduğu aldatmacalar neden olur.
Akıllı bir insan bir aldatmacaya bir kez düşer. Yalnızca aptallar bildikleri halde sürekli aynı
aldatmacaya kapılırlar.

çok sonra yöntemimin en iyi yanının işte bu sigara
içmeye devam edin talimatı olduğunu anladım. Sigarayı bırakma sürecinden geçerken
sigara içmeyi sürdürebilirsiniz. Kendinizi kuşkulardan ve korkulardan arındırdıktan sonra
son  sigaranızı  söndürür,  artık  sigara  içmeyen  bir  insan  olmaktan  mutluluk  duymaya
başlarsınız.
Zamanlama konusundaki önerimi ciddi bir şekilde sorgulamama neden olan tek
bölüm bu bölümdür. İş yerinde bir stres halinde hemen sigaraya uzanıyorsanız sigarayı
tatil zamanı bırakmanızı, rahat bir ortamdayken sigara içmekten hoşlanıyorsanız bunun
tam tersini öneriyorum. Aslında işin en kolay yolu bu değil. En kolay yöntem bırakmak için
en  güç  zamanı  –sık  sık  toplum  içinde  bulunacağınız,  stresli,  sıkıntılı  yada  konsantre
olmanız  gereken  bir  zamanı-  seçmektir.  Kendinize  en  kötü  durumlarda  bile  sigarasız
kalarak yaşamdan zevk alabileceğinizi kanıtladığınız an diğer her durum çocuk oyuncağı
gibi gelecektir.

Sigara içmek ne bir alışkanlık nede bir zevktir. Bir uyuşturucu bağımlılığı ve hastalıktır.
Sigarayı Özleyecek miyim?
Hayır! O küçük nikotin canavarı ölüp vücudunuzdaki nikotin özlemi sona erince geri
kalan aldatmacalar da kaybolacak ve hem gerginlik ve stresle başa çıkabilmek hem de iyi
anları doyasıya yaşayabilmek açısından fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da daha güçlü
olduğunuzu fark edeceksiniz.
Sigara içmenin ne kadar büyük bir geri
zekalılık olduğunu bir kez gördükten ve bir çoğumuz bırakmayı başardıktan sonra neden
aynı tuzağın içine yine düşeriz? Sigara içenlerin etkisinden dolayı.
Çoğunlukla  başkalarıyla  beraberken  özellikle  yemek  sonrasında  tehlike  daha
büyüktür.  Tiryaki  sigara yakar  ve sigarayı  bırakmış olan kişi bir rahatsızlık duyar. 

Zevk almadığı halde kendisini
onsuz iyi hissetmediği için sigara içtiğini düşünün. Sizden ayrıldıktan sonra
sigara içmeye devam edeceğini unutmayın. Ertesi gün pislik dolu göğsüyle
kalktığında kendini zehirlemeyi sürdüreceğini düşünün.

kendine fiziksel ve ruhsal açıdan zarar verme ayrıcalığı için
bir servet harcayacaktır. Yaşamını pislik içinde, ağız kokusu, lekeli dişler,
aklının köşesindeki kara lekelerle geçirecek ve kendine sistemli bir şekilde
zarar veren nesneye esir olacaktır. Bütün bunlara da sigaraya başlamadan
önceki haline kavuşmak hayali için katlanacaktır.

Sigara
-74-içmeyenin yoksun kaldığı bir şey yoktur. Zavallı tiryaki birçok şeyden yoksun
kalır:
SAĞLIK
ENERJİ
PARA
ÖZ GÜVEN, ÖZ SAYGI
İÇ HUZUR
CESARET
SAKİNLİK
ÖZGÜRLÜK.
Artık sigara içenleri kıskanmak yerine onları gerçekten oldukları gibi yani perişan ve
zavallı varlıklar olarak görmeye başlayın. En kötü durumda olan bendim, biliyorum. Bu
yüzden bu kitabı okuyun. En acınacak durumda olanlar bu gerçeklere katlanamayarak
kendilerini aldatmaya devam etmek zorunda olanlardır.
Eroinmanları kıskanmazsınız. İngiltere’de eroin yüzünden ölenlerin sayısı yılda üç
yüzü geçmez. Nikotin ise yılda yüz binlerce insanın ölümüne neden olurken bu sayı dünya
çapında iki buçuk milyonu bulur. Nikotin tarihteki tüm savaşların toplamından daha fazla
kişinin ölümüne neden oldu. Her bağımlılık gibi sizinki de kendiliğinden iyiye gitmek yerine,
zamanla  kötüleşir.  Sigara  içmekten  artık  bugün  bile  zevk  almıyorsanız  yarın  hiç
almayacaksınız. Tiryakileri kıskanmayın. Onlara acıyın.
İnanın: ACINACAK DURUMDALAR.
-75--76-30
Kilo Alacak mıyım
Bir başka yanılgı  da budur. Bu yanılgıyı  sigarayı  “irade yöntemi” ile bırakmaya
çalışan ve sigaranın eksikliğini gidermek için şekerlere başvuran tiryakiler yaymışlardır.
Nikotin eksikliğinin yarattığı  özlem açlık sinyallerine benzer, bu yüzden sık sık açlıkla
karıştırılır.  Açlık  yemekle  giderilir  ama  nikotin  özlemi  hiçbir  zaman  tam  anlamıyla
giderilmez. 

kilo alma yanılgısına sigarasızlığa alışma döneminde
sigara yerine kullanılan şeyler neden olur. Bu yöntemle bırakmayı kolaylaştırmaz yalnızca
güçleştirirsiniz.

Yanlış Motivasyonlardan Kaçınmaz
Sigarayı  “irade  yöntemi”  ile  bırakmaya  çalışan  bir  çok  tiryaki  motivasyonunun
güçlendirmeye çalışırken bir sürü yanlış motivasyon toplar.
Bunun birçok örneği vardır. En tipik örneği: “Tasarruf edeceğim parayla ailemle çok
güzel  bir  tatil  yapabiliriz.”  Bu  mantıklı  ve  akıllıca  bir  plan  gibi  gelebilir  ama  temelde
yanlıştır, çünkü kendisine saygı duyan bir tiryaki tatile çıkmak yerine yılın elli iki haftası
sigara  içmek  ister.  Sonuçta  tiryaki  hâlâ  kuşkuludur,  çünkü  hem  elli  hafta  boyunca
sigaradan vazgeçmek zorundadır hem de sigarasız bir tatilden zevk alıp almayacağından
emin değildir. Bu mantık tiryakinin büyük bir özveride bulunduğu duygusunu güçlendirir ve
gözünde sigaranın değerini iyice artırır. Bunun yerine en iyisi olaya şöyle yaklaşmaktır:
“Sigara içerek ne kazanıyorum?”

Fakat hiç bir tiryaki sigarayı bırakmaya zorlanmamalıdır. Aslında tiryakilerin
hepsi içlerinden sigarayı bırakmak isterler fakat bırakmaya tamamen hazır
değillerse böyle bir anlaşma yalnızca sigara içme isteklerini artırır.

Kendinizi aldatmayın. Bir tiryaki sigara için ortalama olarak 30.000 pound harcar.
Sigara içmenin ölümcül bir hastalığa yakalanma riski dörtte birdir. Sigara insanın yaşam
boyu  kötü  bir  ağız  kokusuna  sahip  olmasına,  ruhsal  ve  fiziksel  işkence  çekmesine,
sigaraya esir olmasına, toplum tarafından küçük görülmesine ve öz saygısını yitirmesine
neden olur. Bütün bunlar sigarayı bırakmak için yeterli değilse birkaç göstermelik neden
hiç etkili olamaz, tam tersine özveri duygusunun güçlenmesine yol açar.

Sigarayı
bırakan  kişi  büyük  bir  başarı  kazanmanın  mutluluğunu  yaşar.  İnsan  tek
başınayken  arkadaşlarının  ve  yakınlarının  onayı  onun  için  ilk  günlerde
gereksinim  duyacağı  büyük  bir  ödül  olur.

Olaya artık şöyle
bakın.
Sigara içmenin bana ne yararı var? HİÇ
Neden sigara içmek zorundayım?
ZORUNDA DEĞİLSİNİZ!
KENDİ KENDİNİZİ CEZALANDIRIYORSUNUZ.
-79--80-32
Bırakmanın Kolay Yolu
Bu bölümde sigarayı bırakmanın kolay yolu ile ilgili talimatlar vereceğim. Bunlara
uyarsanız bırakmanın oldukça kolay hatta eğlenceli bile olduğunu görürsünüz. Yapmanız
gereken yalnızca iki şey var:
1. Bir daha sigara içmemeye karar verin.
2. Bu yüzden bunalıma gireceğinize, sevinin.
Şimdi  herhalde  “Bu  kitabın  gerisi  ne  işe  yarayacak?  Neden  bunu  başında
söylemediniz?” diye soruyorsunuzdur. Bir an bunalıma girer, er yada geç düşüncenizi
değiştirirdiniz. Herhalde şimdiye kadar bir kaç kez yapmışsınızdır.
Dediğim gibi sigara hain ve sinsi bir tuzaktır. Bırakmanın en güç yanı kimyasal
bağımlılık  değil,  beyninize  işlenmiş  aldatmacalardır.  Bu  yüzden  önce  yanılgıları,
aldatmacaları  ortadan  kaldırmak  gerekir.  Önce  düşmanını  tanı,  taktiklerini  öğren  ki,
rahatlıkla yenebilesin.




Yaşamımın büyük bir bölümünü sigarayı bırakmaya çalışarak geçirdim ve haftalarca
ağır depresyonlar yaşadım. Sonunda bıraktığımda sigara tüketimim bir anda yüzden sıfıra
düştü ve hiç acı çekmedim.

şimdiye kadar kesinlikle pişman olmadım. Sigarayı bırakmak başıma gelen en güzel şeydi.
Nasıl bu kadar kolay bırakabildiğimi bir türlü anlayamadım ve nedenini bulabilmem
uzun zaman sürdü. Bundan sonra bir daha sigara içmeyeceğimi kesinlikle biliyordum.
Bundan önceki denemelerimde de kararlıydım ama aslında sigarayı bırakmaya yalnızca
çalışıyordum  ve  yeterince  uzun  bir  süre  sigarasız  kalmaya  dayanırsam  sigara  içme
arzusunun  yok  olacağını  umuyordum.  Sürekli  bir  şey  olsun  diye  beklediğimden  yok
olmuyordu tabii, ben yakındıkça sigara arzusu artıyor ve özlem devam ediyordu.
Son girişimim değişikti. Bugün bütün tiryakilerin yaptığı gibi ben de düşünmeye
başlamıştım. O ana kadar ne zaman başarısız olsam bir sonraki deneme daha kolay
olacak düşüncesiyle kendimi avutuyordum.  Yaşamımın sonuna kadar sigara içeceğimi
aklıma  bile  getirmiyordum.  Bu  düşünce  içimi  öyle  bir  nefretle  dolduruyordu  ki,  sigara
konusunu artık ciddi bir şekilde ele almıştım.
Otomatik olarak sigara yakmak yerine sigara içerken ne duyduğumu çözümlemeye
başladım. Bildiğim şey onaylanmış oldu. Sigaradan zevk almıyor, sigarayı pis ve iğrenç
buluyordum.
Sigara içmeyen insanları incelemeye başladım. Onları o ana kadar yüzeysel, anti
sosyal, sıkıcı insanlar olarak görürdüm. Oysa daha dikkatli incelediğimde güçlü ve sakin
bir  karaktere  sahip  olduklarını  fark  ettim.  Stres  ve  gerginliğin  daha  kolay  üstesinden
geldiklerini,  insanlarla  birlikteyken  ise  tiryakilerden  daha  çok  eğlendiklerini  gördüm.
Tiryakilerden daha canlı ve hareketli oldukları kesindi.
Sigarayı  bırakmış kişilerle konuşmaya  başladım. O zamanlar onları sağlık yada
para nedeniyle sigarayı bırakmak zorunda kalmış fakat hâlâ gizli gizli sigara özlemi duyan
insanlar olarak görürdüm. Birkaçı “Bazen sigara özlemi duyuyorum, ama o kadar nadir ve
-81-o kadar hafif ki, önemsemeye değmez” derken, çoğu “Sigarayı özlüyor muyum? Şaka
yapıyor olmalısın. Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.” Diyordu.
Sigarayı bırakmış kişilerle yaptığım görüşmeler aklımın bir köşesine yer etmiş başka
bir gizemi aydınlattı. Ben doğuştan zayıf bir insan olduğumu sanırdım fakat bir anda bütün
tiryakilerin aynı kabusu yaşadıklarını anladım. Kendi kendime “Şu anda milyonlarca insan
sigarayı bırakıyor ve gayet mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürüyor. Sigaraya başlamadan
önce sigara içmenin hiçbir gereğini duymuyorum, o iğrenç nesnelere alışana kadar ne
denli uğraştığımı da hâlâ anımsıyorum. Peki neden şimdi sigara içmek zorundayım?” diye
düşündüm. Sigara benim için bir keyif değildi. O pis şeyden nefret ediyor, yaşamamın
gerisini bu iğrenç nesnenin esiri olarak geçirmek istemiyordum.
Sonunda kendime şunu dedim:
“Allen, İSTESEN DE İSTEMESEN DE ŞU ANDA SON SİGARANI İÇMİŞ OLDUN.”
Daha o an bir daha sigara içmeyeceğimi anladım. Bu kadar kolay olacağını hiç
sanmıyordum,  tam  tersine  çok  güçlük  çekeceğimi  düşünüyordum.  Aylar  boyu
depresyonlarda olacağımdan ve yaşamımın gerisini sürekli özlem içinde geçireceğimden
emindim. Oysa başından beri tam anlamıyla bir zevk oldu.
Neden bu kadar basit olduğunu ve bu kez o iğrenç sigarasızlık özlemini neden
duymadığımı anlamam çok uzun sürdü. Nedeni şuydu: Sigara özlemi diye bir şey yoktur.
O yalnızca  kuşku ve güvensizlikten doğar. Gerçekten çok basit ve açıktır. SİGARAYI
BIRAKMAK KOLAYDIR. İşi güçleştiren kararsızlık ve yakınmadır. Tiryakiler bağımlıyken
bile bazen uzun süre sigarasız kalmaya dayanırlar. Yalnızca sigara içmek istedikleri ama
içemedikleri zaman özlem duyarlar.
Sigarayı bırakmayı kolaylaştırmanın yolu kesin ve geri dönüşü olmayan bir karar
vermektir. Bu kararın doğruluğundan kuşkulanmak, kararı sorgulamak yerine mutlu olmak
ve sigara konusunun kapandığını ummak değil bilmektir.
Başından beri kararlı olursanız işi kolaylaştırırsınız. Kolay olacağına inanmazsanız
nasıl  başından  beri  kararlı  olursunuz?  İşte  kitabın  geri  kalan  bölümü  bu  bakımdan
gereklidir. Sigarayı bırakmadan önce üzerinde durmanız gereken önemli birkaç nokta var:
1. Başaracağınıza  inanın.  Sizin  başkalarından  hiçbir  farkınız  yok  ve  sigara
içmek yada içmemek tamamen sizin elinizde.
2. Vazgeçtiğiniz hiçbir şey yok. Tam tersine kazanacağınız o kadar çok şey var
ki! Yalnızca daha sağlıklı ve daha varlıklı olmakla kalmayacak iyi günlerde
daha çok eğlenip kötü günlerde daha az sıkıntı duyacaksınız.
3. “Tek bir sigara” diye bir şey olmadığını anlayın artık. Sigara bir uyuşturucu
bağımlılığıdır ve zincirleme olarak devam eder. Sigara içememek yüzünden
bunalıma düşerseniz kendinizi gereksiz yere cezalandırmış olursunuz.
4. Sigarayı  zarar  verme  olasılığı  olan  bir  alışkanlık  olarak  değil  uyuşturucu
bağımlılığı  olarak  görmelisiniz.  Hoşunuza  gitse  de  gitmese  de  BAĞIMLI
OLDUĞUNUZU KABUL ETMELİSİNİZ. Görmezlikten gelerek bağımlılığı yok
edemezsiniz.  Bu  bağımlılığın  süründüren  bütün  hastalıklar  gibi  yalnızca
yaşam  boyu  sürmekle  kalmayıp  aynı  zamanda  giderek  kötüleştiğini
unutmayın. İyileşmek için en iyi zaman şimdidir.
5. Hastalıkla (yani kimyasal bağımlılıkla) sigara içen veya içmeyen insanların
içinde  bulundukları  ruhsal  durumu  birbirinden  ayırın.  Tiryakiler  bağımlılık
kazanmadan önceki zamana dönme şansına sahip olsalar bu şansı hemen
kullanırlardı! Siz bugün bu şansa sahipsiniz! Bunu sakın ‘sigarayı bırakmak’olarak  görmeyin.  Son  sigaranızı  içtiğinize  dair  kesin  kararınızı  verdikten
sonra  sigara  içmeyen  bir  insan  olursunuz.  Artık  tiryakileri  yaşamlarını
sigarayla  kendilerine  zarar  vererek  geçiren  zavallılar  olarak  görürsünüz.
Sigara içmeyen bir insanın böyle bir sorunu yoktur. Kesin kakarı verir vermez
amacınıza ulaşmış olursunuz. Bu yüzden mutlu olmanız gerekir. Bütün gün
oturup  yakınarak  kimyasal  bağımlılığın  geçmesini  bekleyeceğinize  dışarı
çıkıp yaşamın  tadını çıkarmaya  çalışın. Yaşam  sigara içtiğiniz zaman da
güzeldir, içmediğiniz zaman her geçen gün daha da güzelleşir.
Sigarayı bırakmayı gerçekten kolaylaştırmak için sigarasızlığa alışma döneminde
(en fazla üç hafta) hiç sigara içmemeye kararlı olmalısınız. Bu mantıkla yola çıktığınızda
bırakmak çok kolay gelecektir.
Başlangıçta sizden rica ettiğim gibi açık kalplilikle okuyorsanız artık sigara bırakma
aşamasına gelmiş olmanız gerekir. Şu anda tasmasını sabırsızlıkla çekiştiren bir köpeğin
heyecanıyla vücudunuzdan zehri atmak için bekliyor olmalısınız.
Hâlâ bir sıkıntı içindeyseniz, bunun nedeni aşağıdaki unsurlardan biridir.
1. Sizde  daha  jeton  düşmemiş.  Yukarıda  sıraladığım  beş  noktayı  bir  daha
okuyun  ve  doğruluklarına  inanıp  inanmadığınızı  saptayın.  Herhangi  bir
noktada kuşkunuz varsa onunla ilgili bölümü bir kez daha okuyun.
2. Başarısızlığa uğramaktan korkuyorsunuz. Endişeye kapılmanıza gerek yok,
okumaya devam edin, başaracaksınız. Sigara inanılmaz bir tuzaktır. En zeki
kişiler  de  düşer  ama  bir  tek  aptallar  olayı  çözdükten  sonra  kendilerini
aldatmaya devam ederler.
3. Söylediklerimin  doğruluğunu  kabul  ediyor  fakat  yine  de  kendinizi  perişan
ediyorsunuz. Yapmayın! Gözlerinizi açın şu anda çok güzel bir şey olmak
üzere, esirlikten kurtuluyorsunuz.
İşe doğru mantıkla başlamak çok önemlidir: Sigara içmemem ne güzel değil mi? Bu
mantığı sigarasızlığa alışma süreci boyunca sürdürmeniz gerekir. Bundan sonraki birkaç
bölümde özellikle bu konu üzerinde duracağım. Sigarasızlığa alışma süresinden sonra
bilinçli olarak bunu düşünmenize gerek kalmayacaktır. Otomatik olarak öyle düşünecek ve
bunu daha önce neden göremediğinizi merak edeceksiniz. Yalnız dikkat etmeniz gereken
iki nokta var.
1. Son sigaranızı söndürme planınızı kitabın sonuna erteleyin.
2. Yaklaşık  üç  hafta  süren  sigarasızlığa  alışma  döneminden  sık  sık  söz
etmiştim.  Yanlış  anlaşılmasın.  Üç  hafta  boyunca  eziyet  çekeceğinizi
sanabilirsiniz.  Bu  doğru  değildir.  “Üç  hafta  dayanabilirsem  tamamdır”
yanılgısına  düşmeyin.  Üç  hafta  sonra  hiçbir  şey  olmayacak.  Kendinizi
birdenbire  sigara  içmeyen  bir  insan  olarak  hissetmeyeceksiniz.  Sigara
içmeyenler kendilerini içenlerden farklı hissetmezler. Şimdi üç hafta boyunca
sigara içmemekten yakınıyorsanız  üç hafta sonra da yakınırsınız. Demek
istediğim  şudur:  “Artık  sigara  içmeyeceğin  ne  güzel  değil  mi?”  gibi  bir
mantıkla başlarsanız üç hafta sonra sigara içme hevesiniz kalmaz. Fakat “Üç
haftayı bir atlatabilsem” diyorsanız o üç hafta sonunda sigara diye ölürsünüz.
-83--84-33
Sigarasızlığa Alışma Süresi
Son  sigaranızı  söndürdükten  sonra  yaklaşık  üç  hafta  kadar  sigara  özlemi
çekebilirsiniz. Bu birbirinden ayrı iki faktöre dayanır.

Doğru mantıkla yola çıkıldığında özlemle başa çıkmak kolaylaşır ve
kısa bir süre sonra özlem yok olur.
Tiryakiler  “irade  yöntemi”  ile  de  olsa  birkaç  gün  sigarasız  kalmayı  başarırlarsa
nikotin  özlemi  kısa  sürede  kaybolur.

Kimyasal etkisi olmayan bir ilaç anlık sıkıntıları gerçekten ortadan kaldırdığı için
psikolojik açıdan çok etkilidir. Fakat sigara bir ilaç değildir.

Sigara ancak psikolojik açıdan geçici bir destek olabilir o kadar. Bittiğinde trajedi hâlâ
devam  etmektedir.  Aslında artık  durum daha da kötüdür.  Çünkü kadın nikotin özlemi
duymaya  başlamıştır.  Bu  özleme  dayanmakla  bir  sigara  daha  içip  özlemi  gidermek
arasında kalır ve kısır döngü ortaya çıkar. Sigara bir an için psikolojik desek sağlamaktan
başka bir işe yaramamıştır. Aynı etkiyi avutucu sözler yada bir içki de yaratabilirdi.

Yanlış  inançlara  daha  başlangıçta  karşı  koymak  gerekir.  Şunu  artık  aklınıza
yerleştirin:  Sigaraya  muhtaç  değilsiniz  ve  sigarayı  bir  tür  yardım  yada  destek  olarak
görmeyi sürdürdükçe kendinize eziyet çektirmiş olursunuz.

İçinde yalnızca ot olan zararsız
sigaralar vardır ama deneyen herkes kısa bir süre sonra vazgeçer. Sigara içmenizin tek
nedeninin  vücudunuza  nikotin  sağlamak  olduğunu  anlayın  artık.  Nikotin  arzunuz  yok
olduğunda sigaraya fazla gereksinim duymazsınız.
Bu  yüzden  bunalıma  gireceğinize  kendinize  şöyle  deyin.  “Bunun  ne  olduğunu
biliyorum. Nikotin eksikliğinin yarattığı duygudur bu. Tiryakiler bunu yaşam boyu çekerler
bağımlılıkları  da  bu  yüzden  devam  eder  zaten.  Sigara  içmeyenlerin  böyle  bir  sorunu
yoktur. Bu sigaranın birçok dezavantajından yalnızca bir tanesidir. Vücudumu bu kötü
şeyden tamamen kurtarmam ne güzel değil mi?”
Diğer bir deyişle vücudunuz gelecek üç hafta içinde hafif bir sarsıntı geçirecek ama
bu süre içinde bütün yaşamınız boyunca sürecek çok güzel bir şey olacak. İğrenç bir
hastalıktan kurtulacaksınız. Bu sigaranın eksikliğini duymaktan zevk bile alacaksınız. Size
bir eğlence doğacak.
Olayı heyecanlı bir oyuna dönüştürün. Nikotin canavarına midenizdeki bir tür kurt
olarak  bakın.  Siz  onu  üç  hafta  boyunca  yemeksiz  bırakmaya  çalışırken  o  yaşamını
sürdürebilmek için bütün taktikleriyle size sigara içirtmeye çalışacaktır.
-86-Bazen  moralinizi  bozmaya  çalışacaktır.  Bazen  hazırlıksız  olacaksınız,  biri  size
sigara verecek ve siz belki sigarayı bıraktığınızı unutacaksınız. Unutmazsanız hafif bir
özlem duyacaksınız. Bu tür durumlara önceden hazırlanmanız gerekir. Size sigara isteten
şey  ne  olursa  olsun  buna  bedeninizdeki  küçük  canavarın  neden  olduğunu  ve  bu
durumlarda sigara içmemekle canavara bir darbe daha indirdiğinizi düşünün.
Sakın sigarayı unutmaya çalışmayın. Sigarayı “irade yöntemi” ile bırakmaya çalışan
tiryakilerin depresyonlara girmelerine neden budur. Bütün gün oturup sigarayı unutmayı
beklerler.
Bu uyku tutturamamaya benzer. Düşündükçe uykunuz kaçar.
Ne  olursa  olsun  unutamayacaksınız.  İlk  birkaç  gün  küçük  canavar  size  sürekli
anımsatacaktır, buna engel olamayacaksınız. Çevrenizde tiryakiler ve sigara reklamları
oldukça sigarayı anımsamaya devam edeceksiniz. Sigarayı unutmak zorunda değilsiniz
zaten. Kötü değil çok güzel bir şey olmakta. GÜNDE BİN KEZ DE DÜŞÜNSENİZ TADINI
ÇIKARIN. ÖZGÜR OLMANIN NE KADAR GÜZEL OLDUĞUNU KENDİNİZE SÜREKLİ
ANIMSATIN.  KENDİNİZİ  ZEHİRLEMEK  ZORUNDA  OLMAMANIN  MUTLULUĞUNU
DÜŞÜNÜN.
Bir süre sonra sigara özlemi eğlenceye dönüşecek ve siz sigaranın aklınızdan ne
kadar çabuk çıktığına şaşıracaksınız.
Ne yaparsanız yapın AMA KARARINIZDAN KUŞKU DUYMAYIN. Kuşku duymaya
başladığınız an yakınmaya da başlarsınız ve her şey daha kötü olur. Onun yerine o anı
yeni bir şevk arayarak değerlendirin. Kuşku duymanızın nedeni bir depresyonsa sizi bu
duruma düşürenin sigara olduğunu anımsayın. Bir arkadaşınız sigara uzattığında gururla
“Ne mutlu bana ki artık gereksinim duymuyorum” deyin. Buna önce biraz bozulur ama
sigarasızlığın sizi etkilemediğini görünce onun da aklı yatmaya başlar.
Sizi bu karara çok önemli nedenlerin ittiğini unutmayın. Bir tek sigaranın size mal
olacağı binlerce lirayı düşünün ve kendinize bu korkunç hastalıklardan birine yakalanma
riskine girmek isteyip istemediğinizi sorun. Özellikle de bu duygunun yakında geçeceğini
ve her dakikanın sizi amacınıza yakınlaştıracağını düşünün.
Sigara  içmenizin  tek  nedeni  küçük  canavarı  beslemekti.  Dört  gün  boyunca  aç
bıraktınız. O bir sigaranın veya nefesin onun için ne kadar değerli olduğunu düşünün!

Unutmayın: Tiryakilerin sigaraya başlamalarının nedeni tek bir sigaradır.
Şu  aldatmacalardan  kurtulup  sigara  içemediğiniz  için
üzülmekten vazgeçerseniz vücudunuz nikotin isterken bile siz büyük bir zevkle kahvenizi
içebilirsiniz.


Başarısızlığın Ana Nedenleri
“Evet, bu
gün pek iyi bir gün değil, ama sigara da bir işe yaramayacak. Yarın daha iyi bir gün olur, şu
anda hiç değilse bir artı puana sahibim. O iğrenç sigara alışkanlığından kurtuldum artık.”
“Eskiden böyle durumlarda bir
sigara yakardım.” Diye düşünürsünüz, fakat sigaranın hiçbir sorunu çözmediğini unutur,
hayal ürünü bir destek arayarak kendinize eziyet çektirirsiniz. Kendinizi zor bir duruma
düşürür, sigara içemediğiniz içi perişan olursunuz, içseniz durumunuz daha da kötü olur.
Doğru bir karar aldığınızı biliyorsunuz; bu karardan kuşku duyarak ne diye hâlâ kendinize
işkence çektiriyorsunuz?
Unutmayın olumlu düşünmek her zaman için çok önemlidir.
-90-37
Sigaranın Yerine Kullanılanlar
Birçok kişi sigaranın yerine şeker, sakız, nane şekeri, içinde ot olan sigaralar, haplar
kullanır. HİÇBİRİNİ KULLANMAYIN. Bu tür şeyler işinizi kolaylaştırmak yerine yalnızca
güçleştirir.

1. Nikotinin alternatifi yoktur.
2. Nikotine  muhtaç  değilsiniz.  Nikotin  besin  değil  zehirdir.  Nikotin  özlemi
duyduğunuzda  yalnızca  tiryakilerin  bu  duyguyu  yaşadıklarını  sigara
içmeyenlerin  böyle  bir  sorunu  olmadığını  anımsayın.  Bu  özlemi  nikotinin
neden olduğu başka bir dert, canavarın ölüm çığlığı olarak görün.
3. Unutmayın!  Sigara  özlemi  yaratır,  gidermez.  Sigaraya  ve  sigaranın  bir
alternatifine muhtaç olmadığınızı ne kadar çabuk anlarsanız o kadar çabuk
kurtulursunuz.
Nikotin içeren sakızların yada başka şeylerin yakınından bile geçmeyin. Bunların
vücuttaki nikotin miktarını sabit tuttukları ve sizi nikotinsizliğin kötü etkilerinden korudukları
için sigarasızlığa alışma dönemini dolaylaştırdıkları söylenir. Aslında aynı  nedenlerden
dolayı  bırakmayı  güçleştirirler. 

Sigara  alışkanlığı  sürekli  sigara  özlemi  gidermektir.
Nikotinin hiçbir yararı yoktur. Sigara içmenizin tek nedeni nikotinsizliğin yarattığı özlemi
gidermektir. Bu özlem kaybolunca alışkanlık da yok olur. Zaten özlem o kadar hafiftir ki
herhangi bir önlem almak gerekmez. Sigara içmenin asıl sorunu daha önce de söylediğim
gibi kimyasal bağımlılık değil aklımızı karıştıran aldatmacalardır. Nikotin içeren sakızlar
kimyasal  bağımlılığın devam etmesine neden olurlar, kimyasal  bağımlılık da psikolojik
bağımlılığın uzamasına yol açar.
Sigarayı bırakmış birçok kişi nikotinli sakızlara bağımlıdır. Hâlâ sigara içen sakız
bağımlıları da vardır.

“Sigaranın yerini tutacak bir şey arıyorum” dediğinizde aslında “Bir
özveride  bulunuyorum”  demiş  oluyorsunuz.  “İrade  yönteminde”  yaşanan  depresyonlar
tiryakinin  özveride  bulunduğuna  inanmasından  kaynaklanır.  Tiryaki  bir  sorunun  yerine
başka bir sorun yaratmıştır. İnsanın kendisini şekerlerle tıka basa doldurması hiç hoş bir
şey değildir. Yalnızca şişmanlayıp kendisini kötü hissetmesine arkasından da sigaraya
tekrar başlamasına neden olur.
-91-Hiçbir  alternatife muhtaç  olmadığınızı  unutmayın.  Sigara  özlemi bu  zehre  karşı
duyulan açlıktır ve kısa bir süre içinde yok olacaktır. Bu önündeki birkaç günü atlatmanıza
yardımcı olur. Bedeninizi zehirden beyninizi esirlikten ve bağımlılıktan kurtarmaktan zevk
alın. İştahınız artarak, daha çok yemek yemeye başlar ve önünüzdeki günlerde birkaç kilo
alırsanız  endişe  etmeyin.  Daha  sonra  değineceğim  “uyanma  zamanında”  sigaranın
gereksizliğini keşfettiğiniz an güveniniz artacak ve olumlu düşünce ile yemek alışkanlıkları
dahil  bütün  sorunların  üstesinden  geleceğinizi  göreceksiniz.  Sakın  yemek  aralarında
atıştırmayın. Yoksa şişmanlar ve mutsuz olursunuz.

Sigaralarını saklayan insanların başarısızlık oranının atanlarınkinden daha
yüksek  olduğuna  inanıyorum. 

Yine  de  başarısızlığın  asıl  nedeninin
tiryakinin  işin  başında  kesin  karar  vermemesinden  kaynaklandığına
inanıyorum. Başarının iki anahtarını anımsayın.
• Kesin karar vermek
• Artık sigara içmemek zorunda olmamanın zevkine varmak

Stresten  kaçınmanızı  öneririm.  Baskıyı  artırmanın  hiçbir  anlamı  yok.
İnsanlarla birlikte olmak konusunda ise tam tersini yapmanızı öneririm. Dışarı
çıkın ve yaşamın tadını çıkarmaya başlayın. Bağımlılığınız devam etse bile
artık  sigaraya  muhtaç  değilsiniz.  Bir  partiye  gidin  ve  artık  sigara  içmek
zorunda  olmadığınızı  müjdeleyin. 

Sigaradan Kurtulduğunuzu Keşfettiğiniz An
Sigaradan kurtulduğunuzu keşfettiğiniz anı sigarayı  bıraktıktan yaklaşık üç hafta
sonra  yaşarsınız.  Gökyüzü  birden  açılmaya  başlar  ve  o  anda  beyninize  yer  etmiş
aldatmacaların  bütün  izleri  silinir:  Bundan  sonra  kendinize  sigara  içmeye  gereksinim
duymadığınızı söylemek yerine artık son ipin de koptuğunu ve yaşamınızın geri kalan
bölümünden  bir  daha  sigara  gereksinimi  duymadan  zevk  alabileceğinizi  fark  ettiğinizi
söyleyin.  O  andan  itibaren  diğer  tiryakileri  acınacak  insan  olarak  görürsünüz. 

Ne kadar çok sigara içmişseniz bu an size o kadar güzel gelir ve bütün bir yaşam
sürer.
Kendimi hayatta çük güzel şeyler yaşamış şanslı bir insan olarak görürüm başıma
gelen en güzel şey ise sigaradan kurtulduğumu keşfetmekti. Yaşadığım diğer güzel anları
düşündüğümde beni çok mutlu ettiklerini anımsıyorum ama aynı mutluluğu bir kez daha
duyamıyorum. Ama artık sigara içmemenin verdiği sevinç aklımdan hiç çıkmıyor. Bugün
moralim bozuk olduğunda ve bir destek aradığımda o iğrenç ota bağımlı olmamamın ne
kadar  güzel  olduğunu  düşünürüm.  Sigarayı  bıraktıktan  sonra  benimle  temasa  geçen
kişilerin yarısı da yaşamlarındaki en güzel olayın sigaradan kurtulmak olduğunu anlatırlar.
Sizi o kadar güzel bir yaşam bekliyor ki!
Bu  yazdığım  kitap  ve  düzenlediğim  seanslardan  edindiğim  beş  yıllık  deneyim
sayesinde birçok tiryakinin sigaradan kurtulduğunu anladığı anın yukarıda söylediğim gibi
üç hafta değil birkaç gün sonra gerçekleştiğini öğrendim.
Ben  o duyguyu  daha  son  sigaramı  söndürmeden  önce  yaşamıştım. 

Bugün gruplarıma vücudun duyduğu nikotin eksikliğinin yaklaşık beş gün sürdüğünü
ve aşağı yukarı üç hafta içinde kişinin özgürlüğüne kavuştuğunu söylüyorum.
Yaklaşık beş gün sonra kişi sigaradan başka
şeyler de düşünmeye başlar. Çoğu tiryaki sigaradan kurtulduğunu bu süre içinde keşfeder.
Eskiden hemen sigaraya başvurduğunuz bir stres anını yada sigarasız zevk alamadığınız
toplumsal  olayları  birdenbire  yalnızca  sigarasız  geçirmekle  kalmaz  sigara  düşüncesini
aklınıza  bile  getirmezsiniz.  O  andan  itibaren  iş  çocuk  oyuncağına  döner.  Artık  özgür
olduğunuzu bilirsiniz.

Bu sorunun çözümü sigaradan kurtulduğunuzu hissetmeyi  beklemek yerine son
sigaranızı  söndürdükten  sonra  artık  sigara  olayının  kapandığını  kabul  etmektir.

Son Sigara
Zaman konusunda karar verdiğiniz an son sigaranızı içmeye hazırsınız demektir.
Yalnız önce aşağıdaki iki önemli noktayı inceleyin.
1. Başaracağınıza inanıyor musunuz?
2. Kendinizi üzgün yada huzursuz mu hissediyorsunuz yoksa yakında olacak
harika şeyin heyecanı içinde misiniz?
Hâlâ emin değilseniz kitabı bir kez daha okuyun.
Kesin kararınızı verdiyseniz son sigaranızı için. O sigarayı tek başınıza ve bilinçli
olarak için. Çektiğiniz her nefese, tadına, kokusuna, kansere yol açan ve ciğerlerinize
dolan dumanına, damarlarınızda biriken zehir maddelerine ve bedeninize giren nikotine
dikkat edin.

Son  sigaranızı  içerken
özellikle kötü kokusuna ve tadına dikkat edin ve buna bir son verdiğinizde her şeyin ne
kadar güzel olacağını düşünün.

Söndürdüğünüzde de bütün bunları bir daha tekrarlamak zorunda olmamanın ne kadar
güzel olacağını düşünün. Esirliği özgürlükle değişmek karanlıklar dolu bir dünyadan çıkıp
güneş içine girmek gibi sevinç verici bir olaydır.




Son Bir Uyarı
Sigaraya  başlamadan  önceki  zamana  dönebilme  şansına  sahip  hiçbir  tiryaki
bugünkü  aklıyla  sigaraya  başlamazdı.  Bana  gelen  birçok  kişi  sigarayı  bırakmalarına
yardımcı  olabilirsem  bir  daha  sigaraya  dokunmamaya  kararlıdır.  Yine  de  sigarayı
bırakmayı başarmış birçok kişi yıllarca mutlu bir yaşam sürdükten sonra yeniden tuzağa
düşüyor.
Bu kitabın sigarayı bırakmanızda size çok yardımcı olacağına inanıyorum. Yalnız bir
uyarıda  bulunacağım.  Sigarayı  kolaylıkla  bırakan  tiryakiler  aynı  kolaylıkla  yeniden
başlarlar.
SAKIN BU TUZAĞA DÜŞMEYİN.
Ne  kadar  zamandır  sigara  içmediğinizi  yada  bir  daha  başlamamak  konusunda
kendinize ne kadar güvendiğinizi bir kenara bırakıp bundan sonra hiçbir nedenden dolayı
sigara içmemeyi yaşamınızın temel ilkesi haline getirin.

Seanslara katılanlara ayrılmadan önce son olarak “Sakın unutmayın bir daha bir tek
tane bile sigara içmek yok.”  derim. 

Sigarayı bırakmanın en
önemli şartı sigara içmemektir.
Beni hayal kırıklığına uğratan ikinci kategori ise bırakmayı denemeye cesaret bile
edemeyecek  derecede  korkanlar  yada  denese  bile  çok  savaş  verenler  kategorisidir.

Buradaki temel sorunlar şunlardır.

1. Başaramamaktan korkmak. Başaramamak ayıp değil ama hiç denememek
büyük aptallık. Olaya söyle bakın: Bir yere gizleniyorsunuz fakat sizi arayan
yok! En kötü durumda başaramazsınız o zaman da durumunuz şimdikinden
daha  kötü  olmaz.  Başarırsanız  ne  kadar  iyi  olacağını  düşünün.  Fakat
denemezseniz başarısızlığınızı garantilemiş olursunuz.
2. Paniğe kapılmaktan ve kendini perişan etmekten korkmak. Bu yüzden endişe
etmenize hiç gerek yok. Bundan sonra hiç sigara içmemenin size ne gibi bir
felaket getireceğini düşünün. Hiç. Sigara içmeye devam ettiğiniz zaman ise
başınıza felaketler gelecek. Panik sigaradan kaynaklanır ve kısa sürede yok
olur. En büyük kazanç bu korkudan kurtulmaktır. Yoksa tiryakilerin kollarının
bacaklarının  kesilme  riskine  sigaradan  aldıkları  zevkten  dolayı  mı
katlandıklarını sanıyorsunuz? Paniğe kapıldığınızda derin bir nefes almanız
yeterlidir. Başkaları moralinizi bozarsa onlardan uzaklaşın. Bir garaja, boş bir
büroya yada başka bir yere gidin.
Ağlamak istediğinizde utanmayın. Ağlamak gerginliği atmanın en iyi yoludur.
İçinden  geldiği  gibi  ağlamak  insanları  her  zaman  rahatlatmıştır.  Oğlan
çocuklarının  ağlamamaları  gerektiğini  söylediğimizde  çok  büyük  kötülük
yaparız.  Zavallılar  gözyaşlarını  tutarlar  ama  dişleri,  birbirine  vurmaktan
zangırdar. Duyguları dışa vurmak uzun süre erkekliğe yakıştırılmadı. Fakat
insanlar  duygularını  içlerine  atmak  için  değil  dışarı  göstermek  için
yaratılmışlardır.  Bağırın,  çağırın,  tepinin,  kartonları  dolapları  tekmeleyin.
Verdiğiniz savaşı, kaybetmemeniz gereken bir boks maçı olarak görün.
Zamanı kimse durduramaz. Her geçen dakika içinizdeki canavar biraz daha
ölür. Kaçınılmaz başarınızı kutlamaya başlayın.
3. Talimatlarıma  uymamak.  İnanılması  güç  ama  bazı  tiryakiler  “Yönteminiz
bende etkili olmadı” diyorlar. Sonra talimatlarımı –yalnızca bir tanesini değil
tümünü  –nasıl  hiçe  saydıklarını  anlatıyorlar.  (Açıklığa  kavuşturmak  için
bölümün sonunda bir kontrol listesi vereceğim.)
4. Talimatlarımı yanlış uygulamak. En önemli hatalar:
a) “Sigarayı düşünmekten vazgeçemiyorum.” Tabii vazgeçemezsiniz ve
denemeye kalkarsanız korku ve mutsuzluk yaratırsınız. Bu akşamları
uykuya dalmak gibi bir şeydir: Siz denedikçe güçleşir. Ben her sabah
kalkarken  yada  her  akşam  yatarken  yüzde  doksan  sigarayı
düşünürüm.  Önemli  olan  ne  düşündüğünüzdür.  “Canım  öyle  çok
-101-sigara istiyor ki!” yada “Ne zaman özgür olacağım?” diye düşünürseniz
durum  kötü.  “YAŞASIN,  artık  özgürüm!”  diye  düşünürseniz  mutlu
olursunuz.
b) “Bu bedensel bağımlılık ne zaman kaybolacak?” Nikotinin vücudunuzu
terk etmesi uzun sürmez ama vücudun ne zaman nikotin istemekten
vazgeçeceğini söylemek olanaksız bir şeydir.
c) “Sigardan kurtulduğunuzu fark edeceğiniz anın gelmesini beklemek.”
Bunu beklerseniz yalnızca bir korku daha yaratmış olursunuz. Bir kez
“irade  yöntemi”  ile  üç  hafta  boyunca  sigarasızlığa  dayanmıştım.
Sigarayı bırakmış eski bir okul arkadaşıma rastladım. Nasıl olduğumu
sorduğunda  “Üç  haftadır  idare  ediyorum.”  Dedim.  “Ne  demek  üç
haftadır  idare  etmek?”  diye  sordu.  Ben  de  üç  haftadır  sigara
içmediğimi söyledim. Bunun üzerine bana “Peki şimdi ne yapacaksın?
Yaşamının gerisini idare etmekle mi geçireceksin? Ne bekliyorsun ki?
Başardın artık. Artık tiryaki değilsin.” dedi.
Kendi kendime “Haklı, neyi bekliyorum ki?” diye düşündüm. Ne yazık
ki o zamanlar tuzağın mekanizmasını bilmiyordum ve kısa bir süre
sonra  yeniden  başladım.  Fakat  bu  noktayı  aklımın  bir  köşesine
koydum.  Son  sigaranızı  söndürdüğünüz  an  sigarayı  bırakmış
oluyorsunuz.  Önemli  olan  ilk  andan  itibaren  sigara  içmemekten
mutluluk duymaktır.

 d) “Canım hâla sigara istiyor.” O zaman aptalsınız. “Sigarayı  bırakmak
istiyorum.” dedikten sonra nasıl “Bir sigara içmek istiyorum” dersiniz?
Bu bir çelişkidir. “Bir sigara içmek istiyorum dediğiniz zaman “Ben bir
tiryaki  olmak  istiyorum”  demiş  olursunuz.  Sigarayı  bırakmış  kişiler
sigara  içmek  istemezler.  Ne  istediklerini  bilirler.  Kendinizi
cezalandırmaktan vazgeçin artık.
e) “Benden  geçti  artık.”  Neden  ki?  Yapmamanız  gereken  tek  şey
kendinizi zehirlememektir. Yaşamınıza son vermek zorunda değilsiniz.
Bakın, çok kolay. Önünüzdeki bir kaç gün biraz sıkıntı çekeceksiniz.
Vücudunuz  nikotin  isteyecek.  Bu  süre  içinde  hep  şunu  düşünün:
Eskisinden  daha  kötü  bir  durumda  değilsiniz.  Sigara  içtiğiniz  süre
içinde de sigarasız kalabiliyordunuz, uyurken, kilisede, süpermarkete
veya kütüphanelerde. O zamanlar buna pek aldırmıyordunuz. Şimdi
bırakmazsanız  yaşamınızın  sonuna  dek  sigarasızlıktan
yakınacaksınız. Sigara yemeğin, içkinin, arkadaş partilerinin zevkini
artırmaz  tam  tersine  azaltır.  Vücudunuzun  hâlâ  nikotin  istediği
zamanlar bile güzel bir yemek veya arkadaş toplantıları hoş olaylardır.
Yaşam çok güzel bir şeydir. Aralarında tiryakiler de olsa insanların
içine  girin.  Unutmayın  yoksunluk  duyan  siz  değilsiniz,  tiryakilerdir.
Hepsi  teker  teker  sizin  yerinizde  olmaya  can  atar.  İlk  olmanın  ve
dikkatleri  üzerinize  çekmenin  tadını  çıkarın.  Sigarayı  bırakmak,
üzerinde  bol  bol  konuşulabilecek  güzel  bir  konudur,  özellikle  de
tiryakiler sizin hoşnut ve mutlu olduğunuzu görünce. Hayranlık içinde
-102-yüzeceksiniz.  Buradan  önemli  olan  yaşamın  başından  beri  keyfini
çıkarmak.  Tiryakileri  kıskanacak  hiçbir  neden  yok.  Tiryakiler  sizi
kıskanacak.

f) “Kendimi  perişan  ve  gergin  hissediyorum.”  Bu  ancak  talimatlarıma
uymazsanız başınıza gelir. Sorun nerede onu bir düşünün. Bazıları
söylediğim her şeyi  anlar, her şeye  inanır ama işin başında sanki
felaket bir şey olacakmış gibi dünyanın sonu gelmiş havasına girer.
Yalnızca  kendi  isteğinizi  değil  aynı  zamanda  dünyadaki  bütün
tiryakilerin özendiği bir şeyi yapıyorsunuz. Sigarayı bırakmış herkes –
hangi yöntemle olursa olsun- ruhsal dengesine kavuşur ve sigarayı
düşündüğü  zaman  içinden  “YAŞASIN!  ARTIK  ÖZGÜRÜM!”  diye
sevinir. Sizin de amacınız buysa daha ne bekliyorsunuz ki? İşe bu
düşünceyle başlayın ve sonun kadar öyle devam edin. Kitabın geri
kalan bölümü size başka bir alternatif olmadığını gösterecektir.


-103-KONTROL LİSTESİ
Aşağıdaki talimatlara uyarsanız başarısızlığa neden kalmaz.
1. Bir daha içinde nikotin olan hiçbir şey içmeyeceğinize, çiğnemeyeceğinize
veya yemeyeceğinize dair resmi bir ant için ve buna sadık kalın.
2. Şunu aklınızdan çıkarmayın: Vazgeçtiğiniz hiçbir şey yok. Sigara içmeyen bir
insan olarak her bakımdan daha iyi durumda olacaksınız (bunu zaten hep
biliyordunuz.)  Sigara  içmek  için  hiçbir  mantıklı  neden  olmadığı  halde
sigaradan  bir  tür  zevk  yada  destek  aldığınızı  sanıyor  olmalısınız  –yoksa
içmezdiniz. Sigara ne gerçek bir zevk nede gerçek bir destektir. Bu sonradan
acı duymamak çok hoş olduğu için başınızı duvara vurmak gibi bir yanılgıdır.
3. Sigaradan  vazgeçmeyecek  tiryaki  yoktur.  Siz  bu  sinsi  tuzağa  düşmüş
milyonlardan  yalnızca  birisiniz.  Bir  zamanlar  sigarayı  bırakamayacaklarını
düşünen diğer milyonlarca tiryaki gibi sonunda siz de bırakacaksınız.
4. Sigaranın avantajlarıyla dezavantajlarını ne kadar çok tartarsanız tartın hep
aynıdır:  “Geri  zekalılık  etme,  sigarayı  bırak.”  Bu  hiç  değişmeyecek.  Hep
böyleydi yine böyle kalacak. Kararınızın doğruluğuna inandıktan sonra kuşku
duyup kendinize eziyet çektirmeyin.
5. Sigarayı düşünmekten korkmayın, sürekli düşünüyorsanız da merak etmeyin.
Yalnız bundan sonra sigarayı şu şekilde düşünmelisiniz: “YAŞASIN! ARTIK
SİGARA İÇMİYORUM!”
6. Sigaranın yerine  başka bir şey kullanmayın.  Sigaralarınızı  SAKLAMAYIN.
Tiryakilerle birlikte olmaktan KAÇINMAYIN. Artık sigara içmiyorsunuz diye
yaşam tarzınızı DEĞİŞTİRMEYİN.
Yukarıdaki  talimatlara  uyarsanız  sigaradan  kurtulduğunuzu  yakında  anlarsınız.
Fakat:
7. O anın gelmesini beklemeyin. Hiçbir şey olmamış gibi yaşamınıza devam
edin.  Güzel  günlerin  tadını  çıkarın  kötü  günleri  de  atlatmaya  çalışın.  Bu
sayede o anı fazla beklemezsiniz.


-104-43
Batan Gemideki Tiryakilere Yardım Edin
Tiryakiler  bugünlerde  bir  panik  içindeler.  Toplumda  bazı  şeylerin  değiştiğinin
farkındalar. Bugün artık sigara içmek tiryakiler arasında bile anti sosyal bir davranış olarak
görülüyor.  Olayın  sona  yaklaştığının  siz  de  farkındasınız.  Milyonlarca  tiryaki  sigarayı
bırakıyor diğerleri de bunun bilincinde.
Ne zaman bir tiryaki sigarayı bıraksa geride kalanlar kendilerini kötü hissederler.
Tiryakiler bir kağıda sarılmış kuru yapraklar  için o kadar para vermenin,  onları yakıp
kansere yol açan katranlı maddeleri ciğerlerine doldurmanın komik olduğunu içgüdüsel
olarak bilirler. Bu olayı hâlâ bir aptallık olarak görmüyorsanız yanan bir sigarayı kulağınıza
sokmaya çalışın ve kendinize aradaki farkı sorun. Tek fark bu şekilde bedeninize nikotin
vermemiş olmanızdır. Ağzınıza sigara koymaktan vazgeçebilirseniz nikotine gereksinim
duymazsınız.
.  Bir tiryaki  sigarayı  bırakmayı  başardığında sağlığına
zarar vermeye ve gereksiz para harcamaya son verdiği için mutludur. Fakat bunun için
kendini haklı çıkarmaya çalışmaz, etrafta sigara içmemenin ne kadar harika olduğunu
abartılı bir şekilde duyurmaz. Bunu ancak biri ona sorduğu zaman anlatır. Fakat tiryakiler
istemedikleri şeyleri duymamak için zaten bir şey sormazlar. Unutmayın, tiryakiler korku
yüzünden sigara içerler ve sigara içmemenin avantajlarını görmezlikten gelirler. Ancak
sigarayı bırakmaya niyetlendikleri zaman bu konuyla ilgilenirler.
Tiryakilere  yardımcı  olun.  Korkularını  silin.  Sağlığa  zarar  vermek  zorunda
olmamanın, sabahları kalkınca öksürmek ve nefes darlığı çekmek yerine sağlıklı ve zinde
olmanın, esirlikten kurtulmanın, o kara lekeler olmadan yaşamdan zevk alabilmenin ne
kadar güzel olduğunu anlatır.
Yada en iyisi bu kitabı okumalarını sağlayın. Morallerini bir de havayı kirlettikleri
veya pis oldukları gibi saldırılarla bozmayın. Sigarayı bırakmış kişilerin bu konuda en kötü
oldukları söylenir. Bunda doğruluk payı vardır ve sanırım “irade yönteminden” kaynaklanır.
Tiryaki  alışkanlığından  kurtulmuştur  fakat  beynindeki  aldatmacaların  izleri  olduğu  gibi
durduğundan bir bakıma hâlâ özveride bulunduğunu düşünür. Çabuk kırılır ve doğal bir
karşı koyma mekanizmasından dolayı saldırılarda bulunur. Bu kendisine yardımcı olabilir
ama  diğer  tiryakilere  hiçbir  yararı  yoktur.  Yalnızca  onların  savunmaya  geçmelerine,
kendilerini daha da perişan hissetmelerine ve sigara gereksinimlerinin artmasına neden
olur.
Toplumdaki  sigara  imajının  değişmesi  milyonlarca  kişinin  sigarayı  bırakmasına
neden olduğu halde sigarayı bırakmalarını kolaylaştırmaz. Tam tersine olayı büyük bir
ölçüde güçleştirir bile. Bugün tiryakilerin çoğu sigarayı sağlık nedeniyle bıraktığını düşünür.
-105-Bu  aslında  doğru  değildir.  Sağlık  sigarayı  bırakmanın  en  büyük  nedenidir  gerçi  ama
tiryakiler yıllardır sağlığa aldırmadan ölümüne sigara içerler. Asıl neden toplumun artık
sigaranın gerçek halini, yani kötü bir uyuşturucu bağımlılığı olduğunu görmesidir.

Fakat  bu zorunlu yoksunluktan  dolayı  yalnızca
ruhsal bakımdan eziyet çekmekle ve ödülünü beklemekle kalmaz bir de vücudu acil olarak
nikotin istemeye başlar –ve birazdan yakacağı ilk sigara ona en çok keyif verecektir.
Zorunlu yoksunluk sigara tüketimini azaltmaz çünkü tiryaki içebildiği an çok daha
fazla  sigara  içer  ve  böylelikle  sigaranın  ne  kadar  değerli  bir  şey  olduğu  düşüncesi
onaylanmış olur.

Eroin kullanmak yasal bir suç olarak görüldüğü halde toplumumuz haklı olarak şu
soruyu  sorar:  “Bu  zavallı  insanları  kurtarmak  için  ne  yapabiliriz?”  Tiryakilere  de  aynı
davranışı  göstermemiz  gerekir. 

Sigara İçmeyenlere Bir Öğüt
SİGARA  İÇEN  ARKADAŞLARINIZIN  VEYA  YAKINLARINIZIN  BU  KİTABI
OKUMASINI SAĞLAYIN.
Önce kitabın içeriğini inceleyin ve kendinizi sigara içen bir kişinin yerine koyun.
Tiryakiyi bu kitabı okumaya yada sağlığına verdiği zarar ve gereksiz bir şekilde harcadığı
para  yüzünden  sigarayı  bırakmaya  zorlamayın.  O  bunu  sizden  daha  iyi  bilir. 

.  Tiryaki
sigarayı zevk aldığı yada istediği için içmez. Saygınlığını yitirmemek için hem kendisini
hem  de  başkalarını  sigaradan  zevk  aldığına  inandırmaya  çalışır.  Sigaraya  bağımlı
olduğunu,  ancak  onun  sayesinde  rahatladığını,  sigaranın  kendisine  cesaret  ve  güven
verdiğini ve onsuz bir yaşamın zevksiz olacağını sandığından dolayı sigara içer. Sigarayı
bırakmaya zorlandığı zaman kendisini tuzağa düşmüş bir hayvan gibi hisseder ve daha
çok sigara içmek ister. Belgi gizli gizli içmeye başlar ve onun için sigaranın değeri artar.
Siz madalyonun öbür tarafına ağırlık verin. Onu sigarayı bırakmış kişilerle bir araya
getirin (milyonlarca var.) Onlar, ona bir zamanlar kendilerinin de yaşamlarının sonuna dek
sigaradan  kurtulamayacaklarını  sandıklarını  ve  yaşamın  sigarasız  ne  kadar  güzel
olduğunu söyleyeceklerdir.
Bırakabileceğini  düşündüğü  an  sizi  dinlemeye  başlayacaktır.  İşte  o zaman  ona
sigara özleminin yarattığı aldatmacaları, sigaranın ona enerji vermek yerine güvenini yok
ettiğini, sinirli ve gergin olmasına neden olduğunu anlatabilirsiniz.
O zaman bu kitabı okumaya hazır olabilir. Akciğer kanseri, kalp hastalıkları vs. ile
bombardıman  edilmeyi  bekleyecektir.  Ona  bu  kitabın  konuya  bambaşka  bir  açıdan
yaklaştığını ve yalnızca küçük bir bölümünün hastalıkları içerdiğini belirtin.
SİGARASIZLIĞA ALIŞMA DÖNEMİNDE ONA YARDIMCI OLUN.
Sigarayı bırakmış kişi eziyet çekse de çekmese de çekiyormuş diye kabul edin.
Sigarayı bırakmanın ne kadar kolay olduğunu söyleyerek içinde bulunduğu güç durumu
önemsemezlik etmeyin, o bırakmanın kolay olduğunu kitaptan öğrenir. Sürekli onunla ne
kadar gurur duyduğunuzu, çok daha iyi göründüğünü, çok daha güzel koktuğunu ve kolay
kolay nefes aldığını söyleyin. Ona destek olmaya devam etmeniz çok önemlidir. Bir tiryaki
sigarayı  bırakmaya  çalıştığında  arkadaşlarının  ve  yakınlarının  sevinci  ve  ilgisi  ona
başlangıçta çok yardımcı olur. Fakat insan ne yazık ki, çabuk unutur bu yüzden onu
övmeyi bilinçli olarak sürdürün.
Yaşamına küçük sevinçler ve keyiflerle renk katmaya çalışın. Bu sigara içmeyen için de
zor bir zamandır. Gergin bir kişinin siniri diğerlerine de yansır. Moralinin bozuk olmasına
karşı kendinizi hazırlayın. Sinirini sizden çıkarmaya çalışırsa hemen karşılığını vermeyin, o
anda aslında sizin övgünüze ve acımanıza gereksinim duyar. Sinirli olduğunuz zaman ona
göstermemeye çalışın.

Uygarlığın  temeli,  insanlığın  bu  denli  ilerlemesinin  nedeni  edindiğimiz  bilgi  ve
deneyimleri  yalnızca  birbirimize değil aynı  zamanda gelecek kuşaklara aktarmamızdır.
toplumunda ölüme yol açan en büyük etken sigara. Peki, bundan en çok kimin kazancı
var?  Sevgili  Maliye  Bakanlığımızın.  Sigara  içenlerin  felaketi  üzerinden  yılda  trilyonlar
kazanıyor, tütün endüstrisiyse reklam için yılda milyarlar harcıyor.
Sigara firmalarının paketlerin üzerine uyarı  yazısı  bakmaları ve devletin kanser
tehlikesi, kötü ağız kokusu ve kesilmiş bacaklar hakkındaki programlar gibi kampanyalar
için  biraz  para  ayırması  ne  kadar  akıllıcadır.  Böylece  vicdanlarını  rahatlatıp:  “Biz  sizi
tehlikeye  karşı  uyardık.  Bu  sizin  seçiminizdi.”  diyebilirler. 
?  Eroinmanlar  yasalar  karşısında  suçlu
görüldükleri halde neden bağımlı olduklarını kaydettirip bağımlılıklarından kurtulmak için
bedava olarak eroin alabiliyor ve gerekli tıbbi tedaviyi görebiliyorlar? Sırf şaka olsun diye
kendinizi sigara tiryakisi  olarak kaydettirmeye  çalışın.  Size maliyet  fiyatına  bile sigara
vermezler.  Değerinin  üç  katı  fazlasını  vermeniz  gerekir  ve  ne  zaman  devletin  kasası
boşalsa Maliye Bakanlığı tütün vergisini artırır. Sanki sigara içenlerin yeterince sorunu
yokmuş gibi!
Doktora gidip yardım istediğinizde size ya bildiğiniz şeyi “Sigarayı bırakın, sizi ölüme
sürüklüyor.” Der, yada en azından reçete parasını vermek zorunda olduğunuz ve içinde
kurtulmaya çalıştığınız uyuşturucu bulunan nikotin sakızları önerir.
Sigaradan  uzaklaşma  kampanyaları  tiryakiye  yardımcı  olmaz,  yalnızca  sigarayı
bırakmasını güçleştirir. Paniğe kapılmasına neden olur, bu da sigara içmek isteğini artırır.
Gençleri  bile  sigaraya  başlamaktan  alıkoymaz.  Gençler  sigaranın  insanı  ölüme
-109-sürüklediğini bilirler ama tek bir sigaranın böyle bir tehlike yaratmadığını da bilirler. Sigara
çok yaygın olduğu için gençler sosyal baskı yada merak gibi nedenlerden dolayı er yada
geç  bir  sigara  içeceklerdir.  Tadı  iğrenç  geleceğinden  büyük  bir  olasılıkla  bağımlılık
kazanacaklardır.
Bu  skandala  neden göz  yumuyoruz?  Neden  devletimiz artık  etkili bir  kampanya
düzenlemiyor? Neden bize nikotinin bir uyuşturucu ve ölüme yol açan bir zehir olduğu, ne
rahatlama ne de özgüven duygusu verdiğini, yalnızca yaşam gücümüzü yok ettiğini ve
çoğunlukla tek bir sigaranın bağımlılık kazanmamıza yettiğini söylemiyor?

Toplumun  sağlıklı,  hiçbir  eksiği  olmayan  gençlere  kendilerine  fiziksel  ve  ruhsal
açıdan zarar verme, yaşam boyu sigaraya esir olma ve pislik ve hastalık içinde yaşama
ayrıcalığı için bir servet harcatmasına neden göz yumuyoruz?
Sigara yüzünden
sakat  kalmış  yada  sona  yaklaşmış  kişiler  beni  görmeye  geliyor.  Şöyle  bir  düşünme
zahmetinde bulunursanız sizin de bu durumda birçok kişi tanıdığınızı fark edersiniz.
Toplum içinde artık yeni bir rüzgar esiyor. Bir kartopu yuvarlanmaya başladı ve
umarım bu kitap sayesinde bir çığ haline gelir.
Bu kitaptaki düşünceleri yayarsanız siz de katkıda bulunmuş olursunuz.

  
ALLEN CARR
Çeviren
Fatmagül Aaltonen

http://www.fadonet.net/wp-content/uploads/2008/01/sigara.pdf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder